27
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1733
Okunma

Tüm kimliklerden sıyrılmanın hazzı
Unutmak konumların varlığını
Sütün üstündeki kaymağa çalmak hüzünleri
Düşünüyorum dillendirmeden söylediklerimizi
Sevgimizin yeşerişini
Unutabilsek kene gibi yapışan…
Sülük gibi sevgimizi emen kederleri
Kadınlığımın önüne geçen duvarlar…
Kimin emri ?
Yaradan sev/me mi dedi?
Kalın bariyerleri örmeyi usta eller öğretti
Ananemin elleri annemin...
Benim üzerimdeydi.
Kolay mı şimdi kırmak öğretileri
Kadınlık onuru dedikleri…
Sevgiyi gizlemekmiş, şımartmamak erkeği
Söylüyorum şimdi…
Aktım sana en masum halimdi
Utandım gözümde yağmurlar birikti
Sancılı söyleyiş iç çekişti
Zannettim ki gururum değirmende hedikti
Senin karşında ezildi
Oysa sadece bir histi
Ah toplumun öğretileri.
Pembe düşler hangi doktrinin esiri
Dudakta donan gülümseyişti
Suskunluk başucu kitabı gibi
Sevdim işte gözündeki feri…
Biz yutkunduk onlar dile geldi
Gökyüzü bir gri bir mavi
Mutluluk ve hüzün yine kenetli...
Geçmişten yadigâr taş plak gibi
Hatıraların soğuk bedeni.
Nizami umut ordusu tut ellerimi
Yeter ertelediğimiz sevgiyi
Olmuyor işte anlamıyor bizden başkası bizi
Güneş tutacak bir gün nefesini
Yağmur kurutacak neslini
Bükülecek toprağın beli
Ruhlar taşımayacak bedeni…
İçimde kopan kıyametin bedeli
Benliğim sevgimle linç olsun şimdi
Benlik /gurur/ kibir…
Tanımak istemiyorum hiç birini
Yıkılsın Kisra’nın sarayı gibi
Paylaşımlar ömür biçilecek gibi değildi
Ezilmek mi?Eğilmekte buldum kendimi
Neden hapsettim haykırmaya çekindim ki?
Sancılı itirafın meyvesi...
Kıskandırır gülümseyişleri
SEVİYORUM SENİ
Zühal Z…
20.03.2008