Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
İbrahim Çelikli.
İbrahim Çelikli.

Tırtar / Radyo

Yorum

Tırtar / Radyo

( 11 kişi )

6

Yorum

13

Beğeni

5,0

Puan

1488

Okunma

Tırtar / Radyo

Tırtar / Radyo





haftanın belli günlerinde belli saatlerinde
Moskovanın Sesi Radyosu, Buda-peşte
Almanyanın Sesi Radyosu Doyça Velle
Sofya, Kıbrıs Bayrak radyoları
kısa dalgadan yayın yaparlardı,
Meteoroloji ilçelerin bile hava durumlarını
Polis radyosunda ise kayıp insanları,
eşyaları, bulunanları sayardı

hemen ardından ve aralarda
o günlerde meşhur olan ancak
Ankara Radyosunda
duymaya pek alışık olmadığımız
“hafif müzik” parçaları çalınırdı
Ajdadan, Alpaydan,

“her tepenin ardında bir ceylan vardır
her yiğidin gönlünde bir arslan yatar
işte böyle aşk böyledir
dağlara düşer dert söyledir.”

ancak çok fazla istek alırdı
Abdullah Yüce şarkıları
ama ille de
“uzayıp giden o tren yolları
açılıp sarmıyor yarin kolları..”

“Erzincana girdim ne güzel bağlar,
Erzuruma vardım dumanlı dağlar
elleri koynunda bir gelin ağlar
oy anam anam nasıl dayanam”

bir de bilgi yarışması proğramları olurdu
daha canlı, daha dinamik
“beşi bir yerde-beş bin ceplerinde”
“işte sorusu nedir doğrusu”
“doğru mu-yanlış mı”

yarışmaya katılanlara mutlaka
“boş zamanlarında”
ne yaptıkları sorulurdu
herkesin cevabı diğerlerinin aynısı olurdu
kitap okurum, müzik dinlerim,
sinamaya-tiyatroya giderim

kızların hatıra defterlerinde de aynı terane
evler dolusu kitaplar nerelerde





sonra
“-başınızdan geçen ilginç bir anınız var mı?”
oysa anlatılanların ilginç bir tarafı olmazdı
üstelik anlatılanlar üç aşağı-beş yukarı aynıydı
proğramı sunanlar da “evet çok ilginç” derlerdi
dinlemedikleri,
hiçbir şey anlamadıkları da belli
ama nedense hep bu soruyu sorarlardı

ama Halit Kıvanç’ın bir anısı oldukça komikti
bir spikerlik sınavında adama türkü anons ettirilmiş
“-evet sayın dinleyiciler koromuz şimdi
“hele Dadaş hoşmusan” demiş
“dolumusan boşmusan” diyecek ya
“dolu musunuz boş musunuz”
imtihanda olduğunu fark edip düzeltmiş
“ayaklarınız yan basıyor
yoksa siz sarhoş musunuz” demiş
..
proğramdaki diğer konuklar nasıl gülüyor
ilk defa duymuşlar
ve çok komik bulmuşlar

kimse için pek bir şey değişmiyor
dudaklarımıza hahfif bir tebessüm, o kadar
işin hakikatını araştırmaya ne gerek var,

“-bir akşama doğru böyle bir yarışmada
yarışmacıyı “Leyla Önüter” diye
anons ediyor Halit Kıvanç
kız ne kadar itiraz etse de,
o hep “bayan Önüter” diye hitabetti
belki onun amacı sadece dinleyiciyi
öylesine eğlendirmekti

Derviş Emmi “-bak hinci garıyı terledecek,
ondan keyri “bayan önünüz terledi” deycek
“-ulen ne namıssız bu” dedi
o yarışmacının en sonundaki ısrarı üzerine
“-ben öyle not almışım” deyiverdi
yoksa ilginçlik bu muydu
böyle ilginçlik olur muydu
yakışıyor muydu
Halit Kıvanç gibi birine”

“-çocukken geç konuşmuş da
bülbül tasından su içirmişler kendisine
“susdurabilene aşk olsun
aş goynunu kum dolsun”
ne demekse
espri bunun neresinde”
Zahide

o ğünlerde
"zahidem" türküsü türeyividi
bi zahidemdir aldı başını ğediyo
dilinden düşmeyo kimsenin,

"zahidem gurbanın olam n’olacak halim•
yine bir laf duydum kırıldı belim
gelenden geçenden oy, haber sorarım
zahidem bu hafta oluyor gelin."

bu senin Goca Durmuşun garı,
Yakıplara getirmiş teyibi
teyipden meyipten
habarı mı var Dalmemedin
bi ğulak gabardıyo ki

"zahidem kurbanın olam sallama beşik
beni genç yaşımda sen ettin aşık
kadir mevlam senden oy bir yar isterim
ak buğday benizli zülfü dolaşık."


arayvımış-darayvımış bütün dalgaları
yeni başdan uzun dalga,
olmadı orta dalga,
Antelle, İstambol, Angara

"hezelide deli gönül hezeli
Çiçekdağı döktü’mola gazeli
dolaşdım alemi, gurbet gezeli
bulamadım zahidemden güzeli"


hadi bi da kısa dalga
polis, meteroloci, Sofya, Budapeşte, Mosgova
yok Allah yok "zahidem"
"-Yakıblarınkı nassı çekiyo madem"

gurbet ellerinde of esirim esir
zahidem kurbanım hep bende gusur
eğer anan seni seni bana oy verirse
nemize yetmeyor el gadar hasır"


son bi da(ha) bakmış ıradıyoya
"-Yakıplarda plak olcak değil ya."
arayvımış, darayvımış
zahidemi bulamamış,
yesyeni ıradıyoyu yere çarpmış...

aporlolarının çeliklerinden
Cavit’e oyuncak çıkmış

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (11)

5.0

100% (11)

Tırtar / radyo Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Tırtar / radyo şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tırtar / Radyo şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Suna Kılıç .
Suna Kılıç ., @suna-kilic
14.1.2016 00:49:11
5 puan verdi
Tebrikler değerli ustadım .. Yüreğinize , kalemine sağlık Selam ve Saygılarımla..
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ, @ismailoglumustafayilmaz
13.1.2016 09:01:57
Şiirin güzelliği duygularda yansımış.
Şiir, şiiri yazana taktir beklemekte.
Şiirleri beğeniyor ve taktir ediyorum.
............................. Saygı ve Selamlarımla...
Etkili Yorum
kul düşünce
kul düşünce, @kuldusunce
11.1.2016 22:44:07
5 puan verdi
müthiş paylaşımdı emegine yüregine saglık hocam
aldı götürdü çocukluk çagıma rahmetli dedem
saat başı haberleri hiç kaçırmazdı susun çocuklar acansları dinleyecem derdi
birde rahmetli babamın rahmetli anneannesi ırazca gız vardı
birgün dedeme ne acans dinleyip duruyon olum
içinde adam olan gutular icat etcek elin gavuru demişti
Etkili Yorum
Işık  Mehmetali
Işık Mehmetali, @isikmehmetali
11.1.2016 20:18:40
5 puan verdi
Radyo konusunu açtın da ne güzel oldu bir anımı anlatıyım 1967 de radyo almıştık yaz aylarında rahmetli ancığım bahçeye koyar bir de ocakta çay demlerdi bayanlar saat 3 ü iple çekerdi o saate azerbaycan radyosundan türküler dinlerlerdi erivandan Kürtçe davullu zurnalı türküler dinlerlerdi bir gün okuldan geldim yine dinliyorlar komşumuz bir bayan beni çağırdı oğul dedi bunu bunu sustur amcan geldi gidim ona biraz katığ( yoğurt) verim gelim...... çok anlattım ama dinletememiştim olmazı.........
Kalemin susmasın
_________________________ Selamlar
Etkili Yorum
mehmetmacit
mehmetmacit, @mehmetmacit
11.1.2016 19:59:56
5 puan verdi
ilk radyomuz sanırım 1964 te alınmıştı. Babam transistörlü diye grundik marka radyoyu getirdi birde tel sarılmış haç şeklinde bir radyo.
ne çok dinledik onu, şu an bu radyoyu ben muhafaza ediyorum evimde hatta yanıbaşımda.
çocukken dükkanlardaki kocaman radyolara bakar içinde küçük insan olduğunu hayal ederdim merak işte.
Halit Kıvancın hatalı esprilerini televizyonlarda da çok izledim.
kaleminiz bol, gönlünüz şen olsun üstadım
VAZO
VAZO, @vazo
11.1.2016 18:16:46
5 puan verdi
Kıbrıs Bayrak radyoları
kısa dalgadan yayın yaparlardı,
Meteoroloji ilçelerin bile hava durumlarını
Polis radyosunda ise kayıp insanları,
eşyaları, bulunanları sayardı

Geçmişte evlerimizin en lüks eşyası olan radyo'da ve arkası yarın proğramları
insanların eğlenmelerini,dünyadan haberler alınmasını sağlayan ve bugünkü
televizyonda dizi bekler gibi radyo başında oturup dinlenmesiydi diyebilirim.
Günümüzde her ne kadar eskisi kadar önemi kalmasa da; internet üzerinden
"canlı radyo dinleme"imkanları sayesinde yayın yapan radyo kanallarını bir tık
ile bularak,istediğimiz kanalı online dinleyebiliyoruz.Tebrikler.Saygıyla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL