5
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
2496
Okunma

uşdu uşdu
gene böyle bi bahar günü
Gısıro(ğu)llarının düğünü var
gari hangısınaydı bilemeycen
geşmiş gün
Kazim; “-Alisana(ğa)” demiş
“-bi oyun edivi de
ortalığı bi şenlendirelim
“-golay goçum emme,
zati i(n)sannarın garnı aç
aç ayı oynamaz deyen boşuna dememiş
emme gel bakalım bi tingozalık düşünelim”
“-ge(n)şler ge(n)şler gelin bakayın
düzdabandır çelenden atlayamayannar
esgere almazlar
ben de herkeş gibi gürpedek
çelenin öte yandayın”
“-hinci bu dardağanın altındahı Sarı Üseyinin
ev yapdığı yerin bitişiği ga(y)ri
önşe kendi,
arkasından heleşenkleri
çelenden hümbüldük payamlığın işine”
elebaş Garahaççanın Alihsan
“-herkeş payamlara” dedi
nere valla erkeğsen ani-takke payama ağma
verdi aldı endirdi..
elinde gocaman bi pinar kımçısı zopa
arkada ğalanın gıçına,
ileri ğedenin burnuna
“-ça(ğ)ladan yeyenin ebesi ölsün”
herkeş yeyo
kütür kütür öttürüyo..
bakdı ol(a)ca(ğı)-molca(ğı) yok
“-gayınnası ölsün”
bakdı(k) kı
evli olannarın ebi-cetdinin aldıracağı yok
millet avırtlarını dağıdacak
“-cepleri doldurup aşşa inin
ceplerini doldurmayana
ve de en arkaya galana
yapca(ğı)mı ben biliyon
topal eşşek sudan gelesiye,
cici borusuna çekecen
demedi demen”
bi yandan da düğün ya
güpürdümüne de(v)şiriyoz valla
iresmen payamları yüledik
ça(ğ)la da nası ça(ğ)la
gevrek, çit işli,
kütür-kütür hani..
sanki Gökçe Mamıdın
gayfada sattığı sarı pasda
hani lokum gutusunda getiriyo da
baklafı dilimi ğibi
lokum tozunun içinde..
aynı mitli öyle
Alihsanın bi elinde bi yoğurt kesesi,
ötekinde duz çıkısı
keseyi ça(ğ)layınan doldurdu
seninki
“-yallah orta yere”
derine-demez zapıradak düşdük
gene arkada galanın gıçına
(y)etişdiği yerde
indiriyo(r) neremize gelise
fırıldak ğibi döndürüyo bizi ortalıkda
bek meremetsiz valla..
bizim gaçışdığımızı görenner
davılı filen goyvudu
bedafa seyir,
toplaşdılar başımıza
bizi çömdürdü bu
yalabığın birinin eline vermiş duz çıkısını
avcımıza bi(r) piske duz
yeri dıkkaklamaya başladı bunnar
arkasından biz
hep bir ağızdan
“-uşdu uşdu uşdu uşdu uşdu!”
rer birimiz bi yandan
“-duş duş duş duş!”
Alihsan
“-guş uşdu!” deyo
Hepiciğimiz fıldırayoz..
“-guş uşdu” deye
ellerimizi galdırıyoz yokara
“-guş uşmadı” deyo
“-uşmadı” deyoz elbirlik
emme o galdırsa da ellerimizi galdırmayoz
uşdu deyen yanıyo
endiriyo zopayı,
elini ğaldıran yanıyo
yeyo zopayı
Allah yaratdı demeyo valla..
zopaya
“-uşmadı dedim” deye itiraz eden
yeyo zopayı
ardından zılgıdı
“-valla az vurdum,
“yüz verdi deye, asdarını isdeme”
esgidirin şartlar şart ossun”
olmadı yannıbaşındakına
uşdumu dedi, uşmadı mı dedi
“-bilmeyon” deyene zopa
“-uşdu dedi” deyene zopa
“-adam uşmadı dedim” deyo
“-uşmadı dedi” deyene zopa
“-benim kula(ğı)m sağır mı
sen bana ağman mı asıyon”
nere etiraz ediyon boba
“-yok elini galdırdın”
olmadı
“-kaldırmaya yeltendin ”
gürzü vermişiz puştun eline
Hazratı Alinin Zülfükarı ğibi
sağı da kesiyo solu da
önüde arkası da
ucu da dipçiği de
her yanı kesiyo
yanılana zopa,
bilene ça(ğ)la
duza banıp yeyoz,
duz geş galısa duzcuya
duza banmadan yeyene zopa
bu ğarada bir keş gişiyi daa
zopaynan yanımıza ğatdı
çok geşmedi davılçılar da geldi
bize davıl deve güleşi havası çalıvırıyo
bi hareketinen onarı susduruyo bizi(m)ki
olmadı daha fızlı çaldırıyo..
tambıdı tambıdı
derkene bizi perem-perem dağıtdı
efratın yediği ça(ğ)la
burnundan geldi valla
erezil olduk yabancılara
elaleme, eleğüne
guca(ğı)nda çocu(ğu) olan da
beş yaşındakı çocuk da
cemi cümle herkeş dıkgaklamaya başladık yeri..
“uşdu uşdu uşdu uşdu”
biz hep bir ağızdan
“-uşdu uşdu uşdu”
o dövam ediyo
“uşdu uşdu guş uşdu”
biz yamacını deyoz,
“uşd uşd”
o “-guş uşdu”
biz “uşdu”
o “uşdu uşdu guş uşmadı”
biz hap-barabar “uşmadı”
uşdu deyene de kötek,
elini galdırana da
ötekinnere ça(ğ)la
almayana zopa
yemeyene zopa
duza banmayana zopa
etiraz edene iki ğatı
Deli Dumrul köprü hesabı
“uşdu uşdu guş uşdu”
“-guş uşdu”
“uşdu uşdu, gaz uşdu”
“-gaz uşdu”
“uşdu uşdu laz uşdu”
kimi “-laz uşdu”
kimi “-uşmaz”
elini galdırana zopa
uşdu deyene zopa
“uşdu uşdu ördeğ uşdu”
“-ördeğ uşdu”
“uşdu uşdu bardağ uşdu”
“-uşmaz”
uşdu deyene zopa
yanılıp-yenilip elini galdırana zopa
ötekinnere ça(ğ)la
almayana
yemeyene
duza banmayana
oyuna gatılmaya
zopa da zopa
oooffff…
dayakdan gurtulannar
gülmekden yere yatıyo
yere yatannara çıbı(ğ)ı endiriyo
gassığımız çatladı valla
kendi de har soluğa gardı
zopayı Alibe(y) devraldı
birezi dağılmaya ğakdı
Alibe
“-durunn!”
“dık dık dık dık”
ardından biz
“-dık dık dık”
yapışdı Bocut Kaziminin goluna
“-adın ne”
“-Kazim”
“dık dık dık dık”
ardından biz el birlik
“-dık dık dık”
havsizden goluma yapışdı
“-ne yersin!”
“-ekmeeek”
neyeyse gene yedik köteği
“elleeyhh” dedik getdik öte yanna
Adilin Arif
“-aş”
endirdi sırtına
Sarı Yaşar
“-ça(ğ)la”
“-albakalım” dedi
bir kaş dene daa ça(ğ)la
oda yandakınnara üleşdirmeye gakdı
sırtına zopayı yedi
“-n’etdim yau”
endirdi baldırına,
“-kendin ye”
“-arkadaşım”
depesine!
sakınınca kıçına!
“-gazansınlarda yesinler”
“-ee sen vermeyon”
“-demek kiyne nasip değilimiş”
endirdi gıçına
“-verisen nasib olacak”
“-öyleye isdesinner
sen onnarın abıkatımın ”
Sarı Yaşar’a bi da
olmadı bi daa
“-Allah onnara ağız dil vermemiş mi”
iki taha sardı sırtına
“-ya hinci neye vurdun”
“-len ben senin ehtiraz etceni bilip durun”
iki taha
“-hesap mı vercen boba”
gıçına bi ta(ha)
“-deden Fezullah ğibi her boka garışma”
“-o benim gayınım”
indirdi bi taha
“-Depetürkoğlu’nun belasını üsdüne alma
Bolatanın kaç yıldır
çiftdikiş ğetdiğinin hesabını da
sana sorarın, valla billa”
gıçına
“-eee üüü ııııı”
yağırnısına
“-abıkatlığa devam mı”
“-ı-ıhh”
“-haş-şöyle”
me(v)zuyu de(ği)şdirdi
“-Bolat neyin oluyoru”
“-hiş bişiyim”
“-tabi fakir değil mi”
neresine gelise
“-Semerci neyin”
“-bişiyim deği”
endirceğdi caydı
“-len Menevşenin Hava Müslüman deği mi”
“-müslümaaan”
“-din gardaşı değil misin”
“-haaa”
“-Semerci neyin oluyomuş”
“-hiş bi”
bereket versin etiraftan
“-ülen enişden” dediler de
senin ki ayıkdı da; hırsınan ba(ğı)rdı
“-eniştem”
“-tamaam”
Depetürkün Bolat’a
“-Deli Ali neyin”
“-enişdem”
Melit Ali’ye
“-Sarı Mamıdın Garı neyin”
“-dezem”
endirdi gıçına
“-nerden”
“-anamınan din gardaşı”
“-atma anan Gökdepeli”
“-Hatma Ğelin de oralı”
“-o zaman tamam”
Adilin Amat’a
“-Hoca Melit neyin”
“-enişdem”
endirdi gıçına
“-nerden”
“-garısı din gardaşım”
“-len Hoca Müslüman deği mi”
ayıkdı seni ki
“-agam”
“-tabi zenginnere herkeş saap çıkar
hemi de gardaşlığı gor da
taa garısından yandan”
ondan gürzü ğapdı Sıştı Kazim
“dık dık dık dık”
ardından biz hep barabar
“-dık dık dık”
birinin goluna yapışdı
“-adın ne!”
“-Amat”
sırtına endirdi
“-Ahmat decen”
başga birine
“-boban kim!”
“-İzzet”
bu sefte de piyango Hakkıya çıkdı
önce sırık
itiraza kımçı
sonura yorum
“-anam bili de(ye)ceğdin”
“dık dık dık”
“-hinci dee herkeşin adı yandakı olacak”
arkasından
“dık dık dık dık”
ardından biz
“dık dık dık”
bizi geçiyo emme ne zaman
dönceği belli değil
o “-dık dık dık”
biz “dık dık dık”
en uca varıp dönerken birden
yapışdı en sondakına
“-adın ne!”
“-Arif” gene zopa
ya yanımda Arif var
“-murat deyceğdin”
“-ee o arkamda”
gene zopa
“-farketmez”imiş
öldük valla gülmekden töbossun
asıl da yabancı olannarın
gaşcak yeri yok
yandakınnarı bilmeyo
adam “-arif” mi dedi
“-bunun adı avilden”
“mehmet” mi dedi
bunun adı memet
olmadı
“gözür decedin”
ipin ucu puştun elinde
gıçımız başımız mosmor olduk
emme çalaya da doyduk
hele o garağol gumandanı
başçavışın yediği zopa
adam o ğüne gelesiye zopa mı yemiş
sırtına zopa inince barabar “-haıgk” etdi
beyninden vurulmuşa döndü valla
bi(r) irkildi
belli kiyne Kazımın serseri olduğunu bilmeyo
herkeş içinden yandı
“-heyvah boku yedik”
“-bu ayı hinci çardağı devirecek”
filen emme
Sıştı Kazim’de me(h)remet n’arasın
verip alıp endiriyo
adamca(ğı)z nerden geldiğini anlayamadı
o(ğ)luna bakdı
bakdı o(ğ)lu da gülmekden kendinden geçiyo
normel garşıladı
gülmeye başladı
..!
herkeş derin bi soluğ aldı
neşeye gatıldı
cem-i cümlemiz güldü
zopa faslı bitince;
Sıştı Kazim
“-Kazım Karademir
Isparta,
emret komutanııım!” dedi
esas duruşunu ğösdertdi
adam “-rahat” dedi
de ıratlayvıdık..
tam da dağılamaya yeltendik
“fürttttt” bi begci düdü(ğ)ü
içi boncuklu olanından, anıttıg galdık
mültezim gelmiş gibi
“n’oldu len”
“-tııp” deye ba(ğı)rdı
“tıp ne o(ğ)luuum”
Le(y)leg Boladı!
bilenner dondu galdı olduğu yerde
birinin elinden gapmış zopayı
vay habarı olmayannarın başına ğelenner
adı üsdünde deli
deli dedin mi bi! orda durcan ya
hani ne demişler ya “-deliye çatma
ya da çatmış bulundun
ne isdeyosa ver gurtul”
tam da o hesap valla
deli bu valla insaf-meremet etmez
acıyca(ğı)mış bilmez
Deli Bolat deyince
senin bildiğin deliye
ıra(h)mat okutduru valla-billla
öğüne gelene endiriyo pinar çıpkısını
“durun murun”
ondan başkası hareketsiz durcağmış
ne bilelim biz,
insaf-meremet nerde
ipin ucu puşdun elinde
yermin-yememin boba
endiriyo kimin neresine gelise
Alla(h)p da belanı versin imiii..
gıçımızı çıbartdı valla
herkeş memnin
erkeğsen diren
hıncını senden alıyo
yerde alıp havada savırıyo
“bu ğarada başçavış
“-şu benim o(ğ)lanı da
gözel bi benzedivin sevabınıza
acık arpası fazla ğeldi bunun” demedi mi
ben “-yok komutanım o galdıramaz
bizim oyunnarımız ağırdır” dedim
……………………………
bizim oyunnarımız bireş ağırdır”
demeye ğalmadı
adam gatıla-hatıla ğüldü
“-eyi ya len işde, bizim arayıp da bulamadığımız..”
….
“-ülen benim yediğimden
da(h)a ağar değidir haralda” dedi
…………
“-boş verin o eyicene tuncukdu,
zopanın dadını eyicene bi bellesin” dedi
ipin ucunu elime ğeçirdim ya
“-getirin len ordan köy göçüren topunu ”
“burası ağıl..herkeş dağıl, daş üsdüne, düne!”
hemen herkeş daşların üsdüne dünedi
senin başçavışın o(ğ)lu samıtdı ğaldı orta yerde
milletin nettiğine bakağaldı, annayamadı da
öyle ya ne bilsin herkesin basdığı yerde daş var
yahut da yok da bana ne
..
urganı gıvratdım gıvratdım
bunun sırtına yes eder de bi endirisin kiyne
depe-taklak, cumbarlak gıldı ğetdi
“burası ağıl..herkeş dağıl,
daş üsdüne, düne!”..
herkeş karman çorman oluvudu
..
etirafdan.. “daşa çııık” deye bağırıyollar da
o gatliken annamayo
fe(h)mine varmayo vartanın
“len Allah eyiliğini versin gaş”
ya da bana
“len yeter et
endekini sakat etcen
Allah esirgesin”
bobamın o(ğ)lu mu dinine yanayın
ver ediyon köy göçüren gürzünü
seninki tam da do(ğ)rulayın,
gakayın deyo
yandan bi fıldıradıyon
ters tarafa
yannının üsdüne
gakıp da üsdünü silkelemeye
yeltene-ğosa
iniyo sırtına köy topu
yüzünguyu sürçülüp gediyo
nallancak öküz gibi “hank” deyo
olmadı ayaklarının arkasına
düşmedi senderlediyse
urganı bi çekiyon
gıçüstü
zartadak..
valla garnını yırtdırın deye korkdum
bobası ğibi
eni boyundan fazla eşşolunun
arada bi de başgalarına
höyle yalancıkdan
dolaşıvırıyon..
seninki deragap galeyana geliyo
sendeleyip ayağa gakıyo
o ğarada ben,
birileriynen uraşıyomuş gibi
o değilden bir-keş indiriyon
onnarda az başçavış zopası yememişler ki
zortlayan deke ğibi
tünlüyüp de yere filen yatıvırıyollar
herkeş ani-dakike
benim gurampaya dahıl oluvudu
“burası ağıl..herkeş dağıl,
..
daş üsdüne, düne!”
herkeş karman çorman oldu gene
bakıyon seninki tostoparlak yus-yumbarlanalak
aya(ğa) ğakmış üstünü silkeleyo
herkeş her yerden bağrışıyo
“-daşa ğaç, daşa ğaş”
anlamayo ki
“-len Alla(h)p da belanı,
sakat etcen endekini”
ben de acıyorun guya
“-daşa çıksın”
seninki en sonunda güçcük bi daşa dünedi
tek ayaklı camız gibi
şemşem gulakları demişsin
horaz ibiği gibi
gıpgırmızı
bi ayağı ötekinin üsdünde
aya(ğı)nın altında daş var goya
emme ben görmeyon
tabi işin yutdurmacasındayın
aya(ğı)na dolaşdırıyon da bi çekiyon
götünün üsdüne, zırtadak
tombarlak bişiy olunşa da
sanısın haşıradak sap ganlısı aşıyo
valla billa.. şartlar şart ossun
gülmekden yerlere yatıyoz
ooof ooooffff!
bakın annadırıkana bile ğözlerim yaşarıyo
derkene bunnar bobalı-o(ğ)lanlı göz-göze ğeldiler
mayıl-mayıl bakıp medet umuyo
başçavış hiş oralı deği
“bana mısın ” demeyo
oralı olsa netçek,
elinden ne ğeli(r),
işde o ğün bobanın o(ğ)luna faydasının dokunmadığı bi günüdü
“burası ağıl..
herkeş dağıl,
daş üsdüne, düne!”
garman-çorman
bi anacık, bi bobacııkk..
..
biz hüdüdü aşalı,
su köprüyü böleli çoğ olmuş
valla ıçcık da fırsantını ğollayon
höyle birez menzilime ğirse de
esgerlikde gıdemliden, ombaşıdan,
çavışından, başçavışından
yediğim o zopaların horsasını alsam deye
bana galısa
o da çakdı manzarayı
dedemin arkasına arkasına dolaşıyo
kendini sipere-sipere atıyo
“-gapba malı kötek böyle bişiy işdecik”
boz eşeği sakındırık eder valla
gene bir iki endiridim emme narasın
horsamı alamadım
bereket elime goz vermedi
valla o(ğ)lunu goyvurup
öğüme gatan etcen
emme narasın
o(ğ)lu debeleniyo gakıyo
bobasına bakıyo
len ha gapberif höyle bobandan yanna gaş da
Nasiretdinin baklafı yemeye gonşuya
garıyı zıpıdalak getdiği ğibi
bobayın yanna bi varıvırayın ayolayı
ondan keyrisi Allah Kerim
daha dorusu Allah ne verdiyse
ben edeceğimi bilirin
senin ki günsüz oğlak gibi olduğu yerde çömüdüyo
garip-garip siftiniyo
eline aya(ğı)na bakıyo
samıt oldu eyicene
netce(ği)ni bilemedi
böylesi işgence görmemiş ki..
gapbamalıı işdee
bobasının olunun elinden dutca(ğı) yer deği burası
sırat köprüsü nası..
burada öyle
bobası hemi gülüyo
hemi de “-oh olsun” der gibi başını sallayo
bakdı takadı-makatı galmadı
bunu goyvudum
bitkinnikden yere yığılıvıdı
emme gözlerinde zopa yemenin partıltısı
valla bi memnin olduy ki”
her yannarı gevşeyvidi
dadı damağından galdı belli
gatıra çekilmiş beygir gibi
“-tabi başçavışın o(ğ)lu deye buna eziyet eden
sümsükleyen olmamışdır”
“-sağol abey” dedi
“-yediği dayak uçu mu”
“-salıvıdığın uçun mu”
bilemecen ga(y)ri hinci..
bakdım başçavışın yandan biri ğeldi
elinde başçavışın dürülü beyaz mendili
Aşşa Çeşmeye eletividi
“-dinlenividi tabi”
yüzüne su çarpdı, seniki
ha deyinşe kendine gelemedi
emme herkes eyi eğlendi
benim “burası ağıl
herkeş dağıl” dediğimi..
hekaye tabi..
içimdeee esgerden geleli beri dinmeyen
esgerliğimin taha ilk gününden dut da,
gıdemli erden
son gününe gadar gördüğüm
kime atılısa atılsın
yediğim yemediğim onca dayağın
horsasını almış dinlenik bi vaziyet
içindeydim
iliklerime ğadar
çok şükür bin şükür ya Rebbim
böğünü de gördüm ya dedim
gabil olmuş demek etdiğim onca dovalar…
ölsem gözüm açık getmez..
Irapbım bunu herkese nasip etmez
nayeti.. senin Turis Ismayıl
“-herkeş selbes” dedi de
cemi-cümle derin bi soluğ aldı
tingozalığı gene elden bırakmadı
senin ki ordan hemen
birini apış arasından kavradı
arkasından
gene senin Deli Bolat
“-tııp”
gurtulabilene aşgolsun
etirafda
“yeter edin endekini”
ömr-ü hayatımda ne öyle zopa yedim
ne öyle zopa atıldığını
ne de zopa yeyenin de
bu zulümü görenin de güldüğünü
ğördüm…
esgiden öyleydi işde
küsmece-darılmaca yok
düğünde herkeş ahali
yok öyle baş gedikli, mıhdar, bekci
paşa olsan ne yazar
Yalova kaymakamı olsan
kim dakar
hamama giren terler,
surat etdin miydi mencilisde
düğününe-bayramına
ırağbet olmayvırı da
ma(h)çıp olusun valla
“-hiş mencilise girmemiş,
hiş dos(t) gazanmamış
derler
DİPNOT
hümlümek: hünlümek, tünlümek, zıplamak, atlamak, sıçramak
ağmak: tırmanmak, süğmek
taşa çıkan keçinin ağan oğlağı olur
ebi-ceddi: hemen hemen, nerdeyse hiç birinin
avırt / avurt :yüz, yanak, ağız boşluğunun dış yanları
yülemek: dalını budağını indirmek, eğşemek, yaprak, dal bırakmamacasına yolmak,
yülük: dalsız yapraksız kalmış (burada kastedilen)
yülemek : ağzı keskin olan tahra, balta, nacak gibi aletlerin eğelenerek, çarkla keskin hale getirilmesi, saban demiri, kazma gibi aletlerin demirci tarafından düzgünleştirilmesi, sivri aletlerin onarmak ya da ucunun sivriltilmesi.
tuz çıkısı : tuz kesesi,
çıkı:çıkın / bohça, kese
yalabık: söyleneni ka’le almayan, bildiğinden şaşmayan, yalaka-serseri yaratılışlı, (yüz-göz olmuş)kimse
yüz vermek: şımarmasına fırsat tanımak, kollamak
ağman asmak: kusur yakıştırmak, gizlediği bir ayıbını ortalığa yaymak, çamur atılırsa izi kalır vs.
yeltenmek: meyletmek, kalkışmak
çala: çağla
abıkat : avukat
bolatan : palavracı, gubudukçu
anıtmak / anıtıp kalmak : şok olmak, hareketsiz baka kalmak.
çıpkı/çımkı : taze sürgünden ince-uzun henüz kurumamış deynek
çıbartmak: yoğun dayak sonucu berelemek
köy göçüren : küçük bir çuval içine saman tepilmiş olur, uzunca bir iple sıkıca bağlanır, havada çevrilerek hedef kişinin omzuna vurulur,
yes etmek: uyutup, fırsatını bularak var gücüyle
cumbalak kılmak: takla atmak
yüzünguyu / yüzünkuyu : yüzükoyun, yüzünün üstüne, yüzüstü, tersi sırtüstü
tostoparlak /yusyuvarlak: top gibi yuvarlak
yumbarlanalak: yumbarlanarak,
yumbarlanmak: yuvarlanmak, kendi etrafında dönmek
şemşem: olağandan büyük ve yapışık olmayan kulak
zırtadak: beklenmeyen alışılmamış ses veya görüntü
tombarlak / yumbarlak : toparlak, yuvarlak, topaç
bana mısın dememek : umursamamak, adam yerine koymamak.
kötek : dayak
sakındırık: şiddete mazruz kalan hayvan, özellikle kafaya vurulmuşsa tehdit aldılandığında kafasına sopa geleceği endişesiyle başını sakınır.
öğüme gatan etcen : arkasına düşüp kovalayacağım
zıpıtmak : dövmek
ayoğlayı :ayı oğlu ayı (küfür mahiyetinde)
ihtimaldir ki öndeki çocuk benim
1960’ların sonu
"güvey giyimi"
YARIN
Köytopu
5.0
100% (8)