günboyu uçar kuşlar,
yiyecek birşeyler ararlar
geceleri dikmelerin arasında uyurlar
yeniyetme gençler uyuklamış serçeleri
elleriyle koymuşlar gibi
sanki sahipleriymiş gibi yakalarlar
kuşlar kaçamaz

her taraf don, kar olsa da
tersliklerde kar olmaz
ucu sivri çelikleri diğerine çarptırarak
tersliğe zipleyip de
yek diğerinin sapladığı kazık
ha deyince yıkılmaz

karda-kışta tersliğe biraz arpa
bir kamış ya da söğüt kımçısından sele ,
olmadı holus kalbur yaslanmış,
ucu ipli eğreti bir sopaya
çekmekle kapanacak şekilde ayarlanmış
“inşaalla yakalayamaz”

her taraf kar,
serçeler aç, yem bulamaz
tersliklere üşüşmüş serçeleri
kimileri seyre dalar
uçuşturmaktan gocunurlar
zavallıları korur, hisli çocuklar
sapantaşıyla avlamaz

ürkek hayvanlar,
en ufak bir sezgiyle uçuşurlar
olmadı geri konarlar
tavukların yemi içerilerde
sanki başka yerde
karın örtmediği bir yer mi var
konsa da kuşlar bir şey bulamaz..




naçar; sele altındaki arpaya çokaşırlar
ip çekilir, sele kapanır,
şükür ki her zaman işe yaramaz
bu yalapşap düzenek
ama her zaman elbette serçelerin hepsi kaçamaz
bir-kaçı kapanan sele altında kalır
işe yaramaz çırpınmak,
hüner ister sele içinde yakalamak
netice infaz

evin en keskin bıçağı köseleye
olmadı kayrak taşlara sürtülüp
dam başında başlar başka bir gösteri
kıbleye dönülüp
“-üç Gulf-alla, bi Elhem okuycan”
kanatları ayak altına götürülüp
çocuktan beklenmeyen kararlılıkla
beyaz kar üstüne
birkaç damla kan
göstere-göstere akıtılmakta
yüzülüp
sobadaki kor üstüne
birilerini gözü doymaz..

işin aslı; “serçe karın doyurmaz”
bunu beceren çocuk
dağda daşda aç kalmaz
serçe karın doyurmaz
bir çocuk
avlanır
bir kuşcuk
öldüğüyle kalır,
bir yuva yanızlanır
……
Dünya durmaz!!









DİPNOT
dikme: direk
terslik:ahır artıklarının biriktirildiği yer, inorganik gübrelik, evdeki hayvanların pislikleri yıl boyunca burada biriktirilir, harmandan sonraki ilk iş olarak yakın tarlalar(arpalık)a götürülür, çoklarının helalarıda tersliklere yakın olduğundan zaman zaman tersle kapatılır.
ziplemek: yere dik durumda saplamak
sele: yayvan sepet
holus kalbur: daha büyük bir kalbur olup, çecden sonraki buğdayı, arpayı elemeye yarar, farklı gözenekli olanı nohutu eler, holus kalbur genel olarak taneler içindeki elenenin şekline uymayan badas, kavuz gibi diğer şeyleri ayırmaya yarar
kalbur: taneleri elemeye yarar elek, holus daha iri taneler için (nohut vs) kalbur
eğreti: geçici olarak, özensiz, kalitesiz, duruşu dik değil, gidici, esasının yüz karası
çokaşmak: üşüşürler
söğüt kımçı(=tiyek, yeni dal, sürgün)larından yapılmış altı dar üstü geniş ve açık tencerelerin üstünü kapatmaya yarar sepet türü/kelter
yalapşap / yalap şalalp : acele ile yapılmış baştan savma,