44
Yorum
130
Beğeni
0,0
Puan
3330
Okunma

ayetinden içmiş şiirlerde çarpılıyor elim ayağım
duygularım taş döküyor harflerden sökülerek
kur’an üzerinden mürekkebini dolduran kalemler
kendisine şairlik süsü veriyor arsızlık kuyusunda
d o k s a n d o k u z defa düşündürüyor bu beni
d o k s a n d o k u z’a bölüyorum içerde kendimi
ben ki
allahsız bir aşktan yaka paça sıyrılmışım
d o k s a n d o k u z defa illallah demişim sabırla
meryem’in hatırını hiçe sayarak
isa’nın ismiyle büyüyen bütün çocukları
çarmıha gerecek kadar dinsizleşmişken iman edenler
benim bu hengâmede kendime yer bulabilmem
hayalden öte bir hikâyeydi
bir keresinde
iblis’i mektup okurken gördüm
ilk satırında tutuşturmuştu halimi hatırımı
adımın geçtiği harflerin canına okuyordu
gözleri ateş kızılı öfke kümesiydi
yoksun bırakılmış satırlarda kaybolmakmış sevgi
kuşların omurgasıyla inşa edilen köprünün üzerinden
adi adımların telaşıydı. yalnızlığa giden bu ayrılık
adını sayamadığım
kaç kâtip geçmişti buradan
hepsinin hamurunda haham’lık vardı!
kuyulardan su yerine
yusuf’un namlı güzelliğini çıkarta çıkarta
bitiremediler züleyha’nın ihtişamlı ihtirasını
biraz “bed” sürdüler “dua”ların ucuna
yine de baş edemediler
aşk’ın öteki yüzüyle
oysa kör olan
yakup’un bakışlarıydı
köhnemiş bir uykunun dağınıklığında
d o k s a n d o k u z defadır g’ördüğüm rüyanın tabiri aynı
-varla yok arası bir nefesin içinde saklıyım…-
Cömert Yılmaz