2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
736
Okunma

Aslolan bir dağın eteğinde durarak
Gökyüzünü tanımlamaktır dağa
Musa böyle yapmıştı çünkü
Tanrısını söylerken firavuna
Sabrın mesafesini ölçmeden yürekte
Emrolunanı söyleyip durmaktır
Israrla ve taa yürekten
Taşı delen su damlası gibi
Ama yunusca mağlubiyette lazımdır bazen
Bırakıp giderken sorumluluğunu
Bir balığın içinde hatırlamakta erdemdir çünkü
İsasız gözlerin akıttığı yaşlara
Kanıp eğilince başlar
Çarmıha gerili sanmak gerekir peygamberi
Ve bu imanla günahı kerter ancak insan
Tanrıyı üçleyerek zamanda
Yürümesi ve düşünmesi olmadan
Hangi iman safına erişir ki
Safa ve Merve arasından fışkıranı
Bulmak gibi
Vahyin eliyle uzanıp
Kalpleri tutanı öpüyorken hayat
Arasında merhamet mahyalı gözlerin içinde
Başka hangi güzellik yer bulabilir ki
Üzerine yağan taşların pişmanlığını hissederek
“Bağışla onları bilmiyorlar ey Rab
Bilmiyorlar senin varlık ve uluhiyetini
Birlik ve kudretini
Bağışla ve affet” diye dualanırken kalbi
Bize miras bıraktığı bu umut nasıl tükenir
En sevgili olanın