6
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
4016
Okunma

kayıp suretini
Babil resimlerinde aradığımı bilir misin
..?
ki
kapımın dışı stratonikia şehrinin sessizliği
göğsümün kafesinde grilerle doğacak Anka’nın ölüsü
duyarsan eğer
tarih öncesi bir gecede
sesine astığım çarmığa gerildiğimi,
en çokta İsa’nın sabrındandır bu
aykırıydı çoğu zaman dilimdeki ibadetler
eylem dualarıyla tüketirdim sözcükleri
hani bağırsam kelebeğin ömrüyle uzaklara
terine haritalar çizerdim çığlıkla
anlıyorsan beni
susuz bir şiirin kuyusuna
eylül ol yağ
bil ki Hüseyin’dir içindeki çaresizliğim
belki eski bir duvar yazısı kadar anlamsızım
ve sen beni çözmek için bin asır uğraşacaksın
bir çocuğun büyümek için sabırsızlığını giyinme
onun gözleriyle bak, gördükleriyle kavra beni
düşün ki
spartaküs isyanlarıyla boyamışım hasretini
bütün renklerin gökkuşağıyla direniyorum
ve semah dönen gece kuşları karışıyor mevlevi aşkına
Pir Sultan gibi kendi ipimi çekiyorum yokluğunda
bir işçinin terinde uyuyan emek gibiyim işte
mayıs çiçeklerine karışmış karınca devrimini bekliyorum
adında kavgaya bilenmiş cumartesi anneleri yüreğim
Atlantis gibi okyanuslara defnediyorum sensizliği
bakma
bilmiyorum seni işte
gece bile tanıktır bana
hangi şarkıyla tanımlarım seni
hangi yalnızlığımla anlatırım beni bilmiyorum
biz olun diyor rutubete batık duvar
ve uykumu kaçıran olmayışın
biliyor musun..?
fotoğraf : Murat Yalçın