3
Yorum
20
Beğeni
0,0
Puan
2009
Okunma

ve zulada kanter içinde yurtsuzluk
sürgün edilmiş ozan gibi aklımın düşleri
..
anlatamam yani
renklerin uykusundan siyahlar çaldığımı
düşkündür gözlerime giydiğim yollar
otobüsler ağır aksak gider durmadan
durmadan ölürüm her molanın sen yerinde
görsen dudaklarıma mühürlü sessizliği
avucumda kanter cüzzamlı kederler
yırtılmış uçurtmalarım var çocuk sesimde
sesimde ilk seni sevmelerim
sevmelerim ah ağır katran geceler
bilirmisin yalnızlığın terine yazdığım şiirleri
eylüle başını yaslamış ağustos kadar ağlamaklı
hep üç noktalı sonlarında varsın gelişi güzel
hep intihara teşvik uzak benzetmeler adın
bir anda baharı koparıyorum salkım saçak kentten
saçlarının sararmış yapraklarına takıyorum
en uzun zemherisin bende
en kısa düş
tutabilsem sulara batmış akşamda ellerini
ellerin kozaklar göçü bir yeşil serüven
ayaklarım koşsa yönüne kıyamet günlere
sırtımda Nemrutlar, Palandökenler
çizgisiz kağıtlara yazılmış gibi
dağılsam gözlerindeki ülkeye
öyle tedariki olmayan hazırlık ol bana
göçen kuşların izlerine sakla özlemleri
kasabaların tozlu suskunluğunda konuş annelerle
derelere taş at mavi giyinmiş bir gök zamanı
sakallarında yıldızlar büyüten adamları yaz notlara
köy kızlarından ödünç aldığın gülüşleri yüzdür gecede
öylesine bir ihtimal/siz aşkla bak rüzgarın görünmeyen yüzüne
ne olur bağır, çağır bir bulutun rahminden doğur beni
nasılsa birdenbire yaşıyoruz Keje
nasılsa birdenbire ölüyoruz
bekle/me..!