5
Yorum
25
Beğeni
0,0
Puan
3421
Okunma

iflah olmaz bir yaraydı
ölü kabuklarıyla kapanmış ülke
..
çocukların gözlerinden sallanan mendiller
ağıt kortejleriyle siyah giyinmiş anneler uğurladı
alnımın çatısına tünemiş kuşların iskeletlerine
kaburgamda ki kirlenmiş kentleri asarak izledim onları
kısa düşlerin en uzun kaybetmeleriydi geriye kalan
anlamsız olan
üzerinde ki acılardan kurtulduğunu sandığımız an
karartma başlamış bir kederin içinde bulmaktı barışı
yalan alfabesiyle kandırılmış duyguların cesetleri
birer, birer savaş mezarlığına defnedildi
uçurtmaların mahsenlere kaldırıldığı
güzel günler bulvarında sus bombaları patlayan
iki yüzlü restorasyon zamanıydı artık
göçüp gitti dallarında çiçekler doğuran bahar
yitip gitti dağları emzirmesine ramak kalmış güneş
üzerine umutlar çizilmiş duvara
karalar çalınmış gelecek soykırımıydı bu
göğüs kafesinde kardeşleşme sevdasıyla yaşayanların
fikrinde yok etmeye kurgulanmışlarla kavgasıydı
çağın
sözün bittiği yer çığlarıyla
gömüldüğü andı
ve
bütün hayaller bir sonraki emre kadar yasaklandı
...
burnumun direğinde yarıya indirilmiş bir yasla