Günün her hangi bir saatinde
Bir kanun eşliğinde duyduğun ezgi
Tanıdık geliyorsa kulağına
Nemleniyorsa gözlerin
Yüreğinin üstüne
Hayat sert fırça ile vurmuştur darbeleri
Boşuna
Feryât etme
Suçlu arama dostlar dergâhında
Ayrılık öncesi
Bulmuşsundur lâyıgını

Görüldüğü üzre
Pişmânlık yok
Kayıtlarda
Fâil görüntülenmiyor
Azmettiren meçhul
Özlem fâlân hikâye
Eskimiyor acılar
’’Sabittir tecrübeyle’’

Aşkı nefeslemeden
Peşin yargılamak
Âdil değil
Büyük günâh
Bu sebepten
Vebâl yüklemedim
Uğurladığım yolcuya
Ağyâr olduk
Uzun zaman önce
Hüznümün yanık yüzünü
Geçmişe ayna
Gamsızlara perde bıraktım
Nişan niyetine

Şimdi
İsyânımı kelâmlara yüklemeden
Âsâbiyetimi
Sokağa dökmek vakti
Buralıların deyimiyle
Bir boşnak kahvesi
İyi gelebilir
Ferâh bulurum
Belki
Kül düşer yüreğimin efkârına

Bayram bereketi ve coşkusu
Kalabalık MOSTAR köprüsü
Manzara ne çok benziyor bizim illere
Âyân beyân
Herkesin keyfi yerinde
Bir köşede oturmuş
Kırmızı elbiseli falcı kadın
Söyleniyor durmadan
Görmediğin rüyânın yorumu olur mu diyor
Elini açmayan genç kadına
Ben zaten inanmam fala der gibi bakıyor
Endâmı güzel kadın

Bu saçma çekişmeye gülümserken
Kahvenin kesmedigini anladım
Demli çay söyledim kendime
Alışkanlıklarımı da değiştirebiliyorum
Gördüğün gibi
Beklentim yok
Karşılık vermiyorum
Hiç bir serzenişe
Ortaya karışık hazırlanan sunumlara
İtirâzım yok

Söz verdim kendime
Âvâre takılacağım bugün

Düşme aklıma
Yeter ki



Deniz Derya Giritli