1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1074
Okunma

çöp tenekesine dayanmış huzurlu bir uyku çekmek isteyen çocuğun kabusu oldu çöp arabası
yalnız susmalarından korktuğum alnı temiz kuşlar
bir o kadar da yaşamak
dünyaya açılabilen kollarıyla
kadın nasıl da zayıf
çocuk benzi atmış
piyesin hiç olmayacak yerinde susmuş keder
yerini alan acı bir kahkahadan başkası olamazdı
efendim başka ne arzu edersiniz
yaralarımız daha açık
isterseniz seçebiliriz de kendi iniltilerimizi
başka bir kuytu bulur yığarız kuşkusuz
ben
kıvrak ve bir kısrak güzelliğinde yürüyüşüne yandım
yeşil eteklerine
vardım
daha bir yakın olunca
taş altlarında saklı örümceği anımsattı gözleri
oysa bağrını açmış dizleri vardı kan içinde
vurdum bir tokat, bir tokat, bir tane daha
yüzümü zorla utandırdım
ellerim dedim, hayır bu kadar çaresiz değildim
ezan okunuyordu
milyonlarca müslüman deşiyordu kendi kıyak huşusunu
kelimelerle nasıl bir sessizlik anlatılabilir bunu yanlış anlamış olabilirim
kirli yüzüne tuhaf hakikat yaklaştı
sevinçleri uyurken kaçırmış sanattı hiç büyümeyecek cenin
gözlerimiz inanmıştı
kalplerimiz
ah bir aklımız
ellerimizi ve ayaklarımızı azat bıraksaydı
diyorlar ki taşa yakışmaz kırılmak
aklımın ucundan daha fenaları geçiyor
ruhumun vazgeçilmez iniltisi olur anlatamamak
Allah’ım nasıl diyebilirim ki beni bundan kurtar
bitmez diyerek başlanan bu kuluçka
pervasız sinem akışlar yığdı
alnına sürülen kına bir göğüs bombası
onun altında serviler beyaz örtünür
dişi bir yılan derisi yatar
sesini yitirmiş bir ankanın içi yanmış
vakte pusu kurar dahası
geçmeyin üzerinde kır çiçeklerinin
bu hamile uykuların dağılır saçları
ağzımda çağa benzer katlanabilme şarkıları
güzelliği kaçıracak kadar ölü olamazdım
ellerimi hangi veyl lüzumsuz bir kavgaya çağırır
gücümü ölmeye bıraktım, dehşetle büyüyen çocuklara koşar özlemi yığın dudaklar
tutuşur kağıt
unutubilmekten korkarım, kaç insana sırtımı dönüp intihara yürüdüm
adım adım ben gittim
yolu uzatmaya benzemiyordu bu korku
sustuğuma saydılar hatalarımı
dedim gideyim
bırakın, çekin ellerinizi üzerimden
oysa elleri polimer
karbon özentisi demirler
yığınla gemiler
gidenler
gökten mezara ne çok susmak varsa
isteyerek yağmura deldirdim yanaklarımı
korkmak kabul görsün, muntazam bir his süründü durdu
orta yerinde bulut okşadı göz kapaklarını
..
çağırsam
gelin hep beraber anlatmaya çalışalım
bir bilen dahi olmasa kendi yalnızlığını
üstünkörü uykularda ölü çocuklar doğursa kadınlar
bunları kendi gözlerimle görüp balkondan atlasam
intihar sayılır mı, bir tokat, bir tokat daha
yüzümü utandıran, evet somurtkan ağzıyla azrail
öpüp alnından çekiverse ağacı
tam da güneş açmış
çiçekler doğmuş
zaman o zaman
yaslansak kokusuna ahşabın
bir daha uyanmasak
bu lümpen namlunun önünde kaç balıkçının ağı boşken dolu gelir
bölünmemiş masumiyetler dilenirken
iyi çocuklara daha iyi çocukların hikayelerini anlatmazlar
senin merhametini seveyim .
5.0
100% (2)