3
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
1840
Okunma

güvercinlerdi şiir yumurtlayan..
seni dar gelirli bir aşkla sevdim
...
hep mi ezbere düşler insan
yok mu doğaçlaması hayallerin
ki
gözlerinde hiç bindiğimi görmediğim gemiler
çok uzaklara demirlediğinde çocuktum özlemine
hangi sen
hangi kent
hangi yağmurdur
boğulmuş şiirlerin artanında çoğalan
çoğalmış bütün renkler
sesinden alıntıdır oysa
sanki temmuza ölüyorum haziran gibi
bir yokluk varlığını bildiğim uzaktaki
bir varlık yokluğunu bildiğim yakındaki
insanlar dağınık göçmenler yalnızlığın kaviminde
ve
yalnızlığın tek kişilik yolculuğu sensizlik
oysa
o kadar kalabalık ki sana giden yollar
bir yol üstü lokantasında
çayın demine karışmış tütüne inat
kanıma karışmış nefesinle soluyorum
hep sus uçurumları masaların üzerinde
hep kanayan bir hikayenin anatomisi sohbetler
ve sandalyeden kalkan bedenim
gölgeni giyinip düşüyor kuş heceli şiir düşlere
yüksek tirajlı gecelerden ucuz umutlar almaktır
her kapının eşiğinden senin girişini düşlemek
ki
adımlarında öyküsü yarım herşeyle gelmen umuttur
karakalem bir odanın siyah beyaz resmine oturduğunda
gözlerinden konuştuğun bütün parça tesirli anlatımlar
duyumsadığım
o biraz önce içinden geçtiğin şehrin seslerini kapatacaktır
ve ışıklar öldürülür yorgunluk örtmüş insanların elleriyle
eflatun şarkısı asılmış meyhane olur pencere dışı
yanağında getirdiğin ağustos böcekleri
sana kanattığım şiirlerin
noktası, virgülü, ünlemidir artık
ve uykudan uyandığımda terime tuzdur en çok bilmediğim
...
hangi düşün altına baksan
acılı da olsa
kederli de olsa
onu görmektir tüm beklentin..