0
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
806
Okunma
suyun arkasından çıkıyordunuz
şaşkınlığımız uykumuza yenik düşerken
parlayan karıncaların gözleriydi
serçelerin sesleriyle uyanıp karşı dağa değen
ve olma ihtimalini sevinç yağmuru sayan
perişan köklerin mor uçlarında
filizlenen ilk elbiselerini giyiyor vadi
akranlarıyla ve sahip iki duygu arasında gelişen
sevgi sularının kabarıp öldürmesi kendini
anımsatıp uzatması olmayandan daha çok
nasıl karar verebilir ki yaşadığına
ölmek yaşamak değil
yaşamak ölmek
ilk ses dindi
ve ikinci arzın son hikayesi
sevmemeli hiç bir şey bir birini
kalmak unutulmak kalbinde ebediyen
kendi içinde tek
çoğalan yaralarını parlatıyor yalnızlık
hafifliği sırtında taşıyan huzur
siz onun yerden kalkışını besliyorsunuz
içinin ötelerini
göz uçlarıyla silen göz yaşlarım
duvarın kuyusunda göğsünü serinletiyor.