1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1114
Okunma

Suların sarhoş yolculuğunda
Çiçeklerin solgun gövdeleri
Güneş yanığı yaprakların sesi
Yaralanmış sevdaların kızıllığı var
Yok benimsendiğimiz sevdalarımız.
İğnenin gözünden geçen yaşamın
Yılmaz kahramanlarıyız
Toprağın nefesine karışır nefesimiz
Her mevsim yeniden, yeniden doğarız.
Karanfil kokarız gül açarız uçurumda ardıç
Taştan taşa vururuz renklerimizi
Değerimiz varmış gibi severiz
Sonra yalnızlığa akar dururuz.
Yitirilmiş hayatlar ararız olmadığımız yerlerde
Oysa tepeden tırnağa insanlığı bırakıp bir yana
Yarınlara aşkı taşıyamayan sevdasız birer pervane
Ve gölgesinde aşk, bir başka aşkın duvarındayız.
Çınarda yaprak, boşlukta damla, hem bahar olmak varken
Üstelik yaşam bir kalp atışı yanımızda soyunurken, neredeydiniz?
Ah! Biz biraz mahcup, silerek terimizi, kalbimizde insan taşırız.
Eşeledikçe kendimizi, içimizden biraz ‘ siz’ çıkarız.
Zeki Kırhan
5.0
100% (2)