0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
236
Okunma

açık yaralar
sabrıyız güneşin toprağın bereketi
dağların gölgesinde kar çiçekleriyiz
sözümüz gül yolumuz gülden de öte
yorgunluğa yineler kendini sabahlar
boylanır bahçe bahçe fidanlarımız
gün vaktini daraltır gönülsüz dizlere
dile dolanır köy gezgini türküler
gözler hevesle tüter şehrin bacalarına
ekmeğin budur yakada dik duruşu
insan bir derinliktir, köyle şehir arası
evden eve ter döküp kanar, yürek saranlar
gün açar ak yüzlü analar, dualar, katıklar
kız kardeşler eşikten serper gülüşlerini
yaşam aşktır uzaktan yakına büyüyen
el yakan ekmek buğulanır dostluğun üstünde
gün olur ateş düşer, tek kurşunla açılır çift yara
kapanmaz gözler, geceyi sürmeden gündüze
döşler harman yeri, dövülür yangın yumruğu
unutulur peynirin, ekmeğin, sütün kardeşliği
yüzler ayaklara iner, asılır boşluğa dualar
anlar içinde yoksulun çığlığı, gidenden gelene
boncuk gözlü çocuklar suskunluğa sıralı
ellerde dizler, iki büklüm babalar, analar ağıt bağlar
kapılar örtük, camlarda karanfili kararmış bir bulut
gözler süzülür yücelerden toprağına fidanların
söz tutmayan, beyaz bir kağıt üstünde kanarız...
zeki kırhan
ağır sesler kitabımda
sayfa: 11 - 12 de