7
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
1904
Okunma

sandalyeden pencereye..
yanağıma ömrünü koymuş kelebek
üstüne giydiğin renklerinle aminsin bana
...
kapat gözlerini ruh çiçeğim
kaç kabiledir uzaktır ellerin bana
uslanmaz eğri , büğrü kıyamet adın
iblis kesiği lal düşlerle yanarım şimdi
görmediğin uzakların Palyaçosuyla gül bana
bir yoldur heybemde senleri taşıdığım ahrazlık
boşluklar doldurduğum gece yarısı sürgünleri
hiç bilmediğim ülkelere mülteci aşkımdır
dayan
özlemine yırttığım çığlıklara
bu kaçıncı iklimsiz dağınıklığım
bu kaçıncı yasadışı duvarlara kazınışım
daha bir yokluğun bitmeden
tarihin ucundan kalkıp gelişi sensizliğin
off benzetmelere yüklü katar şiirler
off ki paragraf başı hüzzam dervişliği sus
hangi dalın çıplağında üşürüm şimdi
toprağa yıkılmış yağmur kentler içinde
kurak yansımalarla nasıl hiçliğim sana
öykümü renksiz boyadım bak
ayinler tertiplemiş havari uykusuzluk
suyun gözlerimde boğulduğuna tanıktır
şimdi öldürülmüştür belki hayal çocuklar
anneleri kartpostal unutkanlığına saklanmıştır
çoğul bütün acıları bir araya topla
herkese yetecek kadar umutla geleceğim
ey ruh çiçeğim
hiçbir kutsallığı sürme yanağına
gözyaşındaki İsa’nın acısıyla düşeceğim oraya..