2
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
2662
Okunma

,,,’945’te tüm kadınlara ihanet ettim
annemin ölüsüne doğdum,
sonra, sırtından vurdum babamı
doruktaki hayatlara sevdalandım.
’968’de saçlarına geceyi sürmüştüm
sen beyazlar içinde yeni gelin,
ben, yukarıdan beklenen yürekli eşkıya
simsiyah bir düştüm.
Sarılıp da sımsıkı bileklerime, gitme, diyordun
gitme demek kolay, gitmemek olmazdı
’972’de, kadınımın çilesini yükledim sırtıma
yokuşlar çıktım, inmedim gökyüzünden
’980’in Agustosu’nda indim köye
Ortalık Pazar yeri,
kadınıma baktım;
benden tarafa kayaların üstünde
parmaklarında genç bir erkek saçı,
dağlara bakıyor:
- Dolayıp boynuna kızıl atkını
yağmura kaçtığın gece,
beşikte bebekti
şimdi yedi yaşında koca delikanlı
yatıyor mezar yerinde.
Kazaya kurban gitmiş
misketlerini yuvarlarken,
diktiğin ıhlamur ağacının dibinde...
.
gözlerimde demir parmaklıklar
ey toprak nerdesin
vücudum betonda
nemrudiler zabıt tutacaklar:
- ’aşırıcılardandı eğitim zaiyatı’...
siz bundan ne anladınız!..
Saçlarına geceyi sürmüştüm
sen beyazlar içinde yeni gelin,
ben, yukarıdan beklenen yürekli eşkıya
simsiyah bir düştüm.
Dolayıp boynuma kızıl atkımı
yağmura kaçtığım gece,
sarılıp da sımsıkı bileklerime, diyordun ’gitme’
demek kolay, gitmemek olmazdı..