4
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1542
Okunma

öfkeyle yüzümüze kapanmış bir kapı
yıllar sonra
içten bir gülücükle açılırmı?
yada biz
elimizde bir demet çiçek
yüzümüzde flu bir tebessüm
tekrar o kapıya gelirmiyiz?
saklamaya çalışıp, yüreğimizin gümbürtüsünü
kırmaktan, incitmekten korkarak bir şeyleri
tadını ömrümüzce unutmayacağımız
o kahveyi içermiyiz?
aşk şimdi, bir köşede unutulmuş tozlu bir kilit
üstünde yılların pası
belki kırıldı
belkide hınçla derin bir suya atıldı anahtarı
silsek, tozunu alsak
yaşanmış onca güzelliğin hatrına
tekrar çalışırmı?
biliyorum imkansız
o güzelim aşkı tekrar inşaa etmek
çok oldu sen bu sevdadan hicret edeli
tenimin kokusunu
sesimin tınısını çoktan unuttun
oysa...
benim hala sana çözülüyor şiirimin düğmeleri
saçlarının kırbacı hala üç öğün gönlümü kırbaçlıyor
hala sesini duyunca bozuluyor kalbimin ritmi
bir günümüz olsa
sadece ikimize ait bir gün
insan ömrü gibi kısa
kelebek ömrü gibi upuzun bir gün
hesap sormadan
hesap vermeden
ele ele göz göze yaşayacağımız bir gün
hiçbir şeyi, hiçbir şekilde sahiplenmediğimiz
tedirgin sevişmelerden uzak
her anını dolu dolu yaşadığımız bir gün
bir yer olsa
hiç kimseden çekinmediğimiz, ve korkmadığımız
bir yer olsa balta girmemiş ormanlarda
bir kuş tüneğinde
bir hayvan barınağında
çakmak taşı ile ateşler yakıp ısındığımız
bir yer olsa
ıpıssız kumsallarda, koşup oynadığımız
o yasak sularda yüzdüğümüz
bir yer olsa
birbirimize sarılıp, usulca öpüştüğümüz
hayal bu biliyorum
farzedelimki takvimlerde ikimize ait bir gün
haritalarda ikimize ait bir yer bulduk
ben geldim kapına ve sen açtın kapıyı
hayal bu biliyorum
varsın hayal olsun
hayalde olsa gönlüm mutlu olsun
yıllara sığmayan bu sevda
bir güne
bir kelebek ömrüne sığsın
hayalde olsa bir kez sarılayımda sana
varsın bu dünya, yanarsa yansın
5.0
100% (11)