9
Yorum
18
Beğeni
0,0
Puan
1504
Okunma

şimdi sen ben okşamayım diye saçlarını kestin ya
ruj değil akrep zehri sürdün ya dudaklarına ben öpmeyim diye
ben gelmeyim diye rüyalarına bile mayın döşedin
bütün vahşetinle öldürdün ya beni içinde
gözyaşı şişeleri biriktirsemde, sensizliğin mahzenlerinde
bir kez öldüm bin kez yaşattım seni içimde
kapına gelipte ağlamadım
bir orman yangını gibi yandımda, bir damla su diye yalvarmadım
bilirdimki sana gelmek senden ayrı düşmekti
bahçende ayrık otu
masmavi gökyüzünde siyah bir duman olmaktı
ezilmekten korkmayan kum gibi serildim yoluna
bir kar tanesi gibi eridimde avuçlarında
sen istemedikçe senle olmadım
susmaktı seni bulmak
sustum konuşmadım
oysa sessizlikte büyüyen tek şey sensizlik ve hüzündü
aşk paslanırdı böyle gecelerde
yanardağdan kopan lav suya düşünce, sumu yanar
lavmı donardı
kayboldum med cezirlerde
sen bir ölünün gözlerine bakar gibi baktıkça gözlerime
yırtığını diktim sevdamın
kar suyu içirdim şiirime
artık ne sen saçlarını uzatırsın
ne ben sığınırım saçlarının kuytusuna bir daha
belki tesadüfi karşılaşırız herhangi bir yerde
göz göze geliriz
ve iki mermi sürülür, iki namluya