7
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
2654
Okunma

sesini giyinmiş bir ezgiyle
kulaklarıma yatıyor müziğin çocukları
dalgın bir gece soykırımı yalnızlık
içimde kalabalık senlerle soluyorum
bardağın dolu yerinde çay demi hasretin
içtikçe boşalan kısmında arıyorum yüzünü
dışarıda intihar eden bir mevsim
içeride bayat gölgelerden hayal
sömürülmüş bütün umutlar adına
vazoda kuru gülün yaprağında saklı aşk
pencereden geçen geminin güvertesi
gecenin lacivert rengiyle boyanmış
avucumda gizlediğim çoğul şiirlerle
el salladığım vedaya demir aldığı vakit
camın buğusunda köpürüyor sular
geriye sakin liman haliyle pervaz
ve sana dokuduğum martı şarkıları kalıyor
kapımın eşiğinde bir çingene lehçeli fal
yalanların uzak ihtimal anlattığı saatinde
kandırıldığım halimle özlüyorum seni
sana asla seviyorumlu macerayla koşmuyorum
sevmek lügatın bir kıyısında kelime anlamı
adsız bir duygunun ezbersiz yanıyla düşlüyorum seni
adım sensizlik
bin yıllık bu kentin rüyalarında görüyorum suretini
bir kelebeğin ömrüne
ağustos böceği sesi takarak
Polyanna uyanışlarıyla günaydın diyorum çocuklara
hangi sen demeden
hepinizi çekiyorum yıldızlardan
külleri dağıttığım eşkıya yokluğunda
kar sularıyla yürüyorum apansız
harabe acılar kitabına ayracım gözlerin
dervişlerin hu çektiği sıvasız dergahta
çiviyle çakılmış hasretine
peygamber sabrıyla başkaldırıyorum
...
sonsuzluğum senli kısa bir hayattır sevgili