2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1358
Okunma
Bakıyor öylece akşamüstleri bir kuş
Uçtan uca kaybediş penceresinde
Kırmızı bulutlar seyreltiyorum defterime
Yarım aylak rüzgarlar seni özlememi engelliyor.
Büyük çanlar misali sesin hala kulağımda
Ayak yankısı, özlem kokusu
Suya gizliyorum, adımlarım hep sana
Bu baş kaldırmayı bilmiyor esnaf kepenkleri
Günümüze adapte olmuş benim yalnızlığım
Bir gece yarısı ücra bir otobüs
Uzat elini, uzat hele
Dünyaya direnişim seninle başladı.
Adam avazı çıktığı kadar bağırıyordu
Kadın ölümsüzlüğe gebe
Ben o kadınları içimde büyütüyorum
Hepsi altı üstü harabe
Çünkü ruhum taş kesilsin
Bu gece ölmeye çok yakınım
Geçen geceden kalma ölüşümle
Aydınca adını kandillere yazıyorum
Bu senin düşlerin beni boydan boya kenetliyor
Kimisinin yıldızlıdır yalnızlığı
Kimisinin ardışık hüzünlü günler
Ben hiç sensiz kalamadım.
Gel ve gör,
Bir devrin kapanışı
Hasret şarkıları, perküsyonlar
Başucumda üçlü koalisyon
Anımsayışları anımsatıyor bir bir
Ve bu unutulmamalı
Mayıs beş, gökyüzünde yok
Hiçbir bulut.
Öyle bir zaman geçti ki
Unutamam artık
O kadar güneşliydi gülüşleri
Doğrusu kendine aşk çizmiş
Dudakları mosmordu
Çehov, Dickens, Zola veya onlar
Bütün dünya mosmordu
Çiçeklerin adındaki zarif kurtuluş gibi
Hüzünler mosmordu.
Hadi kalk! günümüz politikasına yalan mübah
Hadi kalk! yemeğimiz bitti
Hadi kalk! seni özlüyorum uzun yollar boyu
Hadi kalk! ölüm bize çok erken
Hadi kalk!
Beyrut’a falan gidelim.
Kar sesinde yitirdim hayallerimi
Suya karıştı, suya gömüldü
Böyle karmakarışık mı seviştik geceleri
Bilmemezlikten geliyorum bütün yalnızlığımı.
Ve bu unutulmamalı,
Mayıs beş, gökyüzünde yok
Hiçbir bulut.