4
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1231
Okunma

Perdesizlik çıplağına terk edilmiş pencerenin
Koynunda arifleşir birkaç çift göz.
Siyahlığında ahkâm keserken gece,
Çok defa "gelir" umudunu ektiriyor yollara
Heybesinde kasvet dolu yaşam.
Sanırım duymamalı ay,
Tırnağıyla kazır yarasını yağmurun.
Ağaçların gölgesinde ham bir sevdaya,
Yüreğindeki rüzgarı üfüren kentlerin
Maviliğinde yaşıyorum Pera.
Güneşe gözlerimizi yumup,
Tüm dünyayı karanlık güçlerimizle,
Ele geçirdiğimizi sandığımız çocukluğumuz
Boğazı kesilmiş vaziyette öldürülürken bedenimizde;
Hafîden ağıt takılıyor sustuklarımıza Pera.
Burada yağmuru dövüyor melumlar.
Bugün burası aşık olunacak yer değil.
Gün solmadan şişesinde zıkkımın;
Sen gözlerimden
Alabildiğince uzağa taşımamalıydın
Güzel benizli yüzünü.
And içerim ki;
Birtek biz sevmiştik lalelerle,
Seni en içten.
5.0
100% (4)