3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1050
Okunma
Ebedi hayata bu dönüşsüz seferin.
Her defasında başka limanlara,
Dünya adlı denizde bir gece, bir insan için,
Demirleyemez miyiz?
Ey dünya, yaşamaya doyamadığım
O canım toprağının, suyunun yanında
Göğün göğsünde parlayan şu kainata bak
Dönüyorum etrafında tek başıma!
Emzikli bulutların güneşle dağılırdı.
Yine böyle aydınlığına çarpardı dalgaların bu yara
Ve uçuşurdu rüzgarın nefesinden köpüklerin
O güzelim dudaklara...
Ey dünya dinledin mi?
Bu gece sükut karanlık,
Çıt yok su altında, gökyüzünde uzaklık, derin.
Zamanı saniye saniye insanlara bölen saatlerin
Tik-taklarından başka!
Birden şu gökyüzünde bilinmeyen bir ses
Büyülenmiş dünyanın denizinde yankılandı.
Sular inledi, kulağımda çınladı,
O daha önceden hiç duymadığım ses,
Şu sözleri fısıldadı;
"Dünya dur artık dönme, kal olduğun yerde.
Zaman su gibi akmaz olsun artık. "
İnsan için bu dünyada hayat yok,
Deniz yok, liman yok zaman için,
O yaşar, biz ölürüz...
Demek dünyada zaman, o ömürleri bir daha
Geri getirmeyecek...
Loş insanlar boşlukta ve sonsuzlukta
Acaba nerede yuttuğunuz günler-geceler?
Alıp götürdüğünüz maziyi artık
Geri veremez misiniz ?
Ey dünya! Dilsiz kayalar, kararmış mağaralar,
Kuytu insanlardan ormanlar,
Bizsiz zaman tazeler havasını,
Esirger tabiat saklar hatırasını...
Sakin deminde olsun, deli rüzgar
Mavi deniz gözlerini süsleyen bakışlarda,
O kapkara kalem suların, upuzun saçlarıyla
Dökülen ağaçlarda!
Meltemle, ürperişle esen
Seslerde, ister uzak ister yakın olsun.
Gümüş pullu balıklarla yüzen,
Ay ışığındaki yakamozlar olsun!
Kuduran fırtınalardan, yelkenler bize dert yanar.
Matemini tutan korkular, hep insanların yüreklerinde var.
Ne varsa görülen ve duyulan,
Bilin ki dünyada her şey ölümle yaşar...
Figen ANAR
5.0
100% (4)