2
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
2283
Okunma

Yargı şehidimize...Rahmetle
Dokunuşu bin kahır
Bin ıstırap kıvranışında keder
Suya benzemedi hiç kuloğlu
Akıttı zehrini en yalın halle
Kâh kan kırmızı tuvallerine
Kah katrana meyletti muaşeretle
Meşruiyet kazandı en nihayet masumun katli…
Hep içi dolu kasislerde debelendi kavramlar
Tabelası olmayan
Yolu yordamı kayıp
Şeritsiz hesapsız keskin viraj dönemeçlerinde
Sualsiz takla attı hesaplarınız…
Cin fikirleriniz
Hangi şeytanın kucağında
Hangi melanet arzunun peşindeyseniz
Kâfirden zalim düşlerinize
Dolansın gölgeleriniz…
Az dünden önce
Yetim hıçkırıklarına bir çocuğun sesi daha katıldı
Unufak oldu gözbebeklerinde ki sevinçleri
Bir barış öncesi
Bir savaş sonrası
Bir nefes şehit sustu
Bir anne yaşarken öldü
Bir babanın yüreği yandı içine akan kavruk tuzlarda
Bir oğlun masalı yarım kaldı…
Yürek burkan bir acının tininde
Derinliğince kanıyordu vakur duruşu
O babaydı ve de dedesi bahar dalının
Şimdi alnında kalleş mermi izleriyle yatan can paresine
Dualar ediyor
Başını okşuyordu
Geride bıraktığı kuzusunun…
Namert dillerin kirletemeyeceğini bildiğinden
Aldırmıyordu altı çizili iğreti kelimelere
“yüreğim yanıyor” diyordu vakur ve mağrur duruşu ile
“ama” ama işte hak etmedi yiğidim alnından vurulmayı
Ak alnında daha soğumamıştı secde izleri…
/Toprak kucak açar elbet “bakara. 154” buyruğunca
Amenna ve saddakna /
Gözyaşlarını kınalayan hasretlik
Eli mahkûm özlemlerle dizilirken yutağa
Masum sabinin küçücük avuçlarına
Sıcacık değiyordu baba duası
İçinin boşluklarında boş beşikler sallıyorken anacığı…
Bir varmış
Bir yokmuş
Baba(n) atttaya gitmiş…
Sessiz ağıtların
Ahı kalmaz sabaha…
HZLKRDĞ
5.0
100% (6)