23
Yorum
58
Beğeni
0,0
Puan
3904
Okunma

...
Rüzgâr’ın arsız diliyle sökülüyor
beni hayata bağlayan kökler
ölemediğimden mi
solgun ve küskün
umuda adanan renkler
karanlığın gizemli peçesi
gizlerken umutları
eğrelti bir beden peşinde
gezer gölgeler
yalın ayaklar eşlik eder
deprem deprem
aklımın enkazından çıkar anılar
musalladaki ölülerin ıslanır düşleri
korkular damlatırken yağmurlar
yorgun masallarda
çıplak kahramanlarım üşür
ne zaman tutuklansam bir göze
siyaha kelepçelenir
ve kilitlenir üzerime kapılar
yoksul ve esir
yamalı yüreğim
tutsak düşer kentte
duvarlarım kimsesizliği inşa eder
acılar sıvanır haince
oysa
kanadı kırık kelebekler
narin ve ürkekti
dilimdeki kelimelerim kadar yaralı
haykırmak/susmamak
dökebilmek ceplerimdeki alfabeyi
tek tek birleştirmek
sırlara peydahlanan cümleleri
emanet bir ruh geride kalan
göz’süz yüz
dil’siz söz gibi
ölüm karası
yalnızlığın çukuruna düşerken
öperim yokluğun alnından...
....
MELTEM KINIC
Şiirime sesiyle hayat veren Emre Özkan’a en kalbi teşekkürlerimle...