1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
782
Okunma
yürür senin yerine rüzgar yarın
bu otlar
el altında kalmış eski sevgililerdir
dokunurlar
gün batımlarında
aydınlık oluncaya dek
içimizden sızan yeni yollar bulurlar
kanatlarına renkler giyinmiş kelebeklerin dansı
ölürler
ölürler kimse bilmez
ten sahneli topraklarda yumulmuş gözler ağarır
hep yanı başımızdadır döner
dünden bu güne faniler
bilmiyorum ne yapacaklar
böyle uçsuz bucaksız birikmiş
sandıklarını doldurup sonsuzluğa taşıyan
göğüs altı sevgilerimizin sığacağı bir yer yok
yokmuş gibi düşündükçe
merhametini yüceltiyor tanrı
kızıl derili ateşinin dumanı
ve kızıl patikaları ardında bırakmış bir zencinin karamsar eli
avuç içlerinde beyaz
umutları kırılırken uykuya
dalın ucunda titreyen yaprağa rahat vermiyor rüzgar.