9
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
2222
Okunma

zamanın her hangi bir yerinde
yaşanan bir an bu
ne bir eksik ne bir fazlası
tamamiyle hayat işte
bu şiir de belki öyle
bu gece gibi bir gecede yazılmış
birkaç dize
birkaç hece hepsi hepsi
gece yarısını geçerken umarsız bir zamanın kum saatleri
bir sürüklenişin orta yerinde kendi halinde
toz duman içindeki renklerin griden siyaha dönüşü
ağır bir karanlığın sessizliğinde yalnız bırakılmışlığın kokusu
var oluşun biçimsel farkındalığında ellerinin
içgüdüsel ve ümitsizce bir başka ele tutunabilme isteği
yaprağın dala tutunabilmesi kadar da geçici bir hayal
o anlar ki
o zamanlarla birlikte çoktan geçip gitmişse
bakmanın görmeye yetmediği gibi
hissetmeye çalışmak varlığını
yalnızlığın orta yerinde aramak karanlıkları
anlamlandıramadığı anlamsızlıkları
sindirmek belki
ya da kabullenebilmenin yolunu aramak
olanı biteni geçip gidenleri
susamak var ya bilirsin yağmurlu zamanlarda
bir damla suya hasret kalmak okyanus ortasında
oysa sevmek yüreğinin alabildiği kadarı
payına düşen hasretlere sarınmak
kış soğuğunda bir serçe gibi pencerede
beyhude titreyişlerde beklemek baharı
yine de doğru yanlarına tutunabilmek değerlerin
harama , yalana , riyaya bulaşmadan yüklenmek kaderini
sevgilerini canlı tutmak özenle bir çiçeğe su verir gibi
sevmek
yine yine sevmek
bıkıp usanmadan bir çocuk saflığında hem de
kendinden başlayarak bütün kırık dökük yanlarını
sonrasında tüm yaradılmışları
dalga dalga büyütmek o sevgiyi
işte o en karanlık anlarında
en ışıksız
en renksiz zamanlarında bir yaşamın
sürüklenişinde her varlıktan her yokluğa
tüm evreni sevebilmek
sus ve dinle şimdi
bu çığlık sesleri
bu ağlayış
bu inleyişler
bir çocuğun doğum anı belki
belki de bir çocuğun ölüm anı
...
duyabiliyor musun ? …
/ Hep bu yüzden , bir yanım gülümserken bahar bahçe , bir yanım da sonbahardır ağlar benim ... /
Mert YİĞİTCAN
01 . 03 . 2015
istanbul