4
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
705
Okunma

şimdi,
ömrün kum saatine bakma vakti
geçmişi var
kalanı var
geçmişini biliyorum çoktan geçmişini hatta
geri dönülmezlik yollarında yürümüşlüğüm de hemen yanı başımda
kalanı meçhul bildiğiniz gibi ...
yeni bir yıla adım atarken bu aslında bir sürükleniş gibiydi
daha doğrusu
gibisi de fazla gelir bana
resmen sürüklenişim de var
onun da canı sağ olsun
geriye ne kaldı daha yaşanacak
bunu bilen beri gelsin
ümitler diyeceğim ne kadarı kaldıysa ...
anımsayamadığım kum saatı yılları
nasıl da geçmiş hayret
doğum öncesi zaten bilinmezlik orasını geçelim
doğmuşum
bebeklik çağlarını anımsayamam zaten
bu arada hafızam zayıftır
yetersiz beslenme mi diyeceğiz zayıflığına
neyse! olduğu kadarıyla anımsıyorum diyelim buna da ...
bir şey var,
artık yeni yıl sevinci ya da coşkusu da kalmamış
bir yalnızlaşmadır sürüp gidiyor ne zamandır
kaybettiklerimin yerine yenisini koyamıyorum
giden geri gelmiyor hesabı
çaresizlik kol geziyor
sevdiklerimin çoğunu kaybetmişim geriye baktığımda
bir ben kalmışım gibi geliyor zaman zaman
sevinçlerimi de kaybetmişim bu arada
kederleniyorum tabi
boktan bir durum aslında ...
elimi dahi kaldırmak gelmiyor içimden
gezmek dolaşmak da gereksiz teferruata dönüşmüş
anneyi babayı
bacıyı kardeşi
kaybettikçe kaybederken
dik durup üzülmemek ve yaşama gülümseme fantezileri
saçma geliyor artık sessizce isyan ediyorsun
dahası,
ne anladım ki ben bu işten diyorsun ...
babam rahmetlinin bir sözü vardı
yaşa ki neler göresin derdi zaman zaman
yaşadım ve gördüm
hiç de hoş değil
yaşadıklarım ve gördüklerim
gün güne azalan sevinçler heyecanlar
kendince bir başka sefalet biçimine dönüşen kaybedişler
en sevdiklerinden zorunlu ayrılıklar
hepsi bu ...
yeni bir yıla adım atarken
bu aslında bir sürükleniş
evet keyifsizim bu çok anlaşılır bir durum
tatsız tuzsuz dizeler yazıyorum
farkındayım elbet
ama durum ne yazık ki bu
uçsuz bucaksız bir sahilde
dalgalarla
bir denize bir karaya savrulan o kum tanesinden ne farkım var diyorum
elbet bunun da bir sonu var
kum saati çalışıyor ne de olsa
elbet benim de defterimi dürer bir gün ...
istem dışı bu sürüklenişin adına yaşam demişiz
ve elden gelen hiç bir şeyin olmayışı da acı bir başka gerçek
yaşamın kum saatinin bilinmezliğinde
yine de gülümsemeye çalışırken
doğruya doğru
tadım tuzum yok işte ...
üzgünüm ama
çok açık ve net
olayımız bu ...
Mert Yiğitcan ( Mehmet Kazım Tek )
4 Ocak 2024 / istanbul