5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
834
Okunma
Kıyısında gezerken gözlerinin
Kime ait olduğunu bilmediğimiz bir sal
Savurdu küreklerini ayrılığımıza
Sevmek belki de en çok o an hissettirdi
Acımtırak tadını damağımızda
Lâl olmuştu sevdamız
Bir rüzgâr gülünün kanatlarında takılırken doğaya
İnce bir yalınlıktan ibaretti şarkımız
Sen acına yaslamayı seviyordun sevdamı
Ben ise sana anlatmayı seviyordum yazgımı
Sonra karıştı kafalar
Ne dediğini anlamadığımız cümleler
Yer bulurken sahnelerde
Bir ebabil azabı düştü sevdamıza
Günahkâr bir dille seslenirken yaradana
Belki de karışmayı seviyorduk
Karıştırmayı masalları birbirine
Üç kişilik yalnızlıktan başka bir şey değildi
Aynada durmadan kendimize söylediğimiz
Sen dokunmayı seviyordun dudaklarıma
Ben ise yakmayı ruhumu avuçlarında
Deliliği oynamayı seviyordum belki de
Bir meczup sevdanın içinde boğulmayı
Yaşamayı seninle ayrılığı
Kırmızıyı
Bazen ise karalığı giymeyi üzerime
En çok da karışmayı seviyordum belki de
Senin adının geçmediği tüm şarkılara
Dudaklarında karanfil demetleri
İçinde cehennem misafirleri
Dilinde sahipsiz mektuplar
Karda yazılı
Sahipsiz ayrılıklar
Hicrette kayıp sevdalar
Denizde solgun ölüler
Sahipsizim
Selçuk ERKİ