4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1267
Okunma
Güvercin kümeslerine sığınan yaşamlar şeridinde
Hayatı yönetmiş bir yönetmenin
Dilime yerleştirmiş olduğu repliklerle
Oynamaya çalışırken kendimi
Makas değiştirildi
Ve ayrıldı yolum hayatımdan
Hangi meyil lazım bize
İçimizdekilerin biran önce akıp gitmesi için
Öfkenin yumurtlama döneminde
Sakin durmaya çalışmak
Bir sinir ilacı tadında bakmak gözlerine
Sakinleştirse de içimde ki fırtınaları
Arkamı dönüp baktığımda
Gittikçe uzaklaşan suretini gördükçe
Öfkenin yerine
Aniksiyete yeşilleniyor duvarlarımda
Sis vardı
Gözler perdeliydi
Göremiyorduk önümüzü
Yüreğimizle bulmaya çalışırken kıyı kenarlarını
Bir uçurum kıyısında
Hep düşürüyorduk hayallerimizi
Senin bebeklerin vardı hepsi sarı saçlı
Benim ise askerlerim vardı hepsi yaralı
Bir uçurumun ucunda düşürmeden önce bakışlarımızı
Gülmeyi öğrendiğimizi biliyordum
Gülüyorduk gökyüzüne
Bulutları yerleştiriyorduk heybemize
Ne zaman yağmuru düşlesek
Yağdıran biz olmalıyız diyerek
Ama şimdi bulutumu yitirdim
Heybemin boşluklarında sallanırken
Hayata ve bana küsmüş bulutları
Bir yaşama daha veda ederken
Bulutlarında o veda ile yok olacaklarını
Düşünemedim
Belki de bu yüzden yağmuru sevmedim
Hep istediğim anlarda
Yanımda olmadıkları için
Yorgunum içim titrer vazolarda
Bir notada kırılıyor avuçlarım
Hangi delikleri kapatsan
Çıkması gereken ses çıkmıyor
Sürüyü şenlendiren
Şu çobanın kavalından
Yalnızım
Sesine ihtiyacım varken
Bir kan şerbetinde
Sıza kaldım hayallerime
Yoksun
Uyandığımda da olmayacaksın
Ve ben yine yalnız susacağım bu şehirde
Durmadan ağzımdan senden düşenlerle
Gitmeyi öğrenebilmeliydim yapamadım
Yüreğim o kadar fakirdi ki
Öğrenimimi tamamlayamadan ayrıldım gitmeler okulundan
Öğrenemedim gitmeyi
Gidecek kimse olmaz diyerek belki hayatımdan
Ama şimdi öğreniyorum galiba
Tam bir gitmek olmasa da
Kendimi çapımda bir gidişe
Mezun ediyorum sevdamı
Mezun ediyorum ikimizi
Selçuk ERKİ