İçimde sevmeyi öğrenen bir delikan var şimdi
İkindi yağmurlarıyla yıkarken düşlerini
Becerebiliyor gülümsemelerini
Siyah bir elzemin koynundan
Uyanıyor sıçrayarak bez bebeklerinden
Aitleşmiş bir yaşamla
Aşkgillerden renk açıyor dudakları
Kırmızı ahusunda günperi
Aşk içinde şiire bulanmış sevgi lokması

Adın bir parşömenin kremsi dokusunda
Eskitilmeyi beklerken düşürdüğün kimliğin
Kimlik sorgularında aranırken adın
Daha kayda geçmeyen bakışların mevcut
Aranmakta kendini bulmalarında
Şimdi ben sana hayat derim ya
Sus! Duyulmasın adın

Gece veda için
İçin gidiş yollarını
Yollarını göç bitimleri
Bitimleri sözlerin
Sözlerin bittiği yerde
Sus gelir

Anlamaya çalışma şimdi burayı
Bir bulmacanın soldan aşağısısın
Kendinde bulduğun cevaplar eklenirse
Bulursun sende bunun kaydını
Aşk beş kelime soldan sağa
Şimdi ben sana git dedim ya
Gitmeni istemedim oysa
Kalma derken dudaklarına


Aşk gitmeyi bilmektir
Ve gitmek için sevmek lazımdır birini
Biliyorum sevdim ben de seni
Ama yine de sen gitme
Ben sana şimdi hayat derim ya
Sus! Duyulmasın adın

Zaman münferit baharlarda
Aşk klişesi bozuk imla
Söz senden önce indi

Sus(tum)...

Aynı mekânın lâmekânsızlığındaydı aşk
Bilinen heceler çoktan küs
Kestiğin bıyık altı tebessümlerinden
Koparak gelir fırtına
Bildiğin ezberler silinince anla
Gün bildiğin notlarda dışa vurur özünü
Öz içimde sen
Sen kendinde beni bulamayan mavi
Biz tecrit yüreğinde ki acıya bağlanan
Sus!
Bundan sonrasını kaldırmaz yargılayan

Koşulsuz imzalanmış bir bahara hazırlarken seni
İçimde senler o denli birikmiş
Gün kaşlarına çatılmış bir idam
Yokuşlar oysa hep intiharda sırlı
Gemi halatını çoktan bağlamışken limana
Ben sende bir düş aradım
Susmak seni anlatmaktı oysa
O zaman sus ki!
Anlatsın seni zaman


Gözler tutsaklığına bağlıyken bahar da
İnsan denen teferruat
Kimsesizliğin kimi olmayı becerememiş
Şimdi bir "an"ın şizofrenisinde arar insan kendini
Kendinde bulunamayan kendini
Kendinde senli benli sözlerini
Kitaplar inerken sema da
İlahi ses derken aşk
Aşkı eflavi vurur dama
Darmadağın insanlar
Toplanmış sokaklar
Çarmıha gerilmiş düşlerle
Mahremiyeti yırtıldı sevişmelerin

Ben şimdi sana hayat derim ya
sus! Duyulmasın adın.


Selçuk ERKİ