9
Yorum
16
Beğeni
4,9
Puan
1280
Okunma

bu sabah inatla açtı gözlerini bu şehir
elimde bir mentollü mendil
daha çekilmeden acısı burnumun kabzasından
çökmüşüm sigaranın boğazında
çektim çekeceğim tetiği
mermi dişlerimin arasında
odam küften saray
çoğaltırken illegal yalnızlığımı
yatağım kana çağıran bir katil ruhunda
susuyorum bir sonraki ağlama nöbetine kadar
yenisi iniyor dudağımın kenarına baş kaldıran gözyaşımın
ben daha bir öncekine alışmadan
elimde mentollü mendil, kokusu kesiyor acıdığım yeri
başımın uğramaya üşendiği o yastığın kanı çekik
daha taze üstünde yüzümün rutubeti
saatin oynak ibresi bozuyor tüm oyunu
yelkovan küskün akrep şahta
yalpalıyor duygularım
bir ileri bir geri ...
yorgunum en az şu ıslak caddeler kadar
ne kadarı sığarsa o kadarı penceremde
infaz etmek ne kolay çekince perdeleri
her bir ayak izini ezmek şu boş gecemde ne kolay !
daha bir adım öteye bile koşmadan kanatıyorum kendimi
elimde mentollü mendil, öptürüyorum izlerimi
öğleden kalma ya da biraz daha evvel
tenimin ayaz yiyen yerleri bile uslanmış
karıncalar kadar olamadım değil mi
akşam çarşaf sererken gün yatağına
onları bile toprak kucaklamış
kapıdan çıkmayalı hayli oldu
hücrem kaçacağım yerlerinden paslı
bir aynam olsun isterdim yüzümü yıkamak için
benden daha yaslı ...
rüzgarı alıp sırtıma çıkmalıyım içimin bu alaca sokaklarından
bir avazda sarılıp öpmeliyim bu sessizliği
ben ki;
usul usul ölmeyi seven bir serseri
masumca kısılıp dudaklarımın arasına
belki arkamda bir kaç hece şiiri
çıplak ayaklarımla kirletmeliyim bu şehri
tek tınıya tahammülüm yok
ihtiyacım yok
sevdam yok
bir gözyaşım var kovsam gitmez
bir de elimde mentollü mendil
ben bile yokum bu karmaşa da
bir dalgın gözlerim var ivedi
ne / dense suçluyum
nedense suçlu
birde kopası dilim , herkesi adam sanıp laf edecek kadar adi
bir gözyaşım var
bir mentollü mendil
asılmalıyım göz kapaklarıma ilk ikindi
baş ucumda yanmaktan bıkmış bir kandil
Gülşah Gayret / Tekirdağ
5.0
87% (13)
4.0
13% (2)