3
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
1647
Okunma
palyaço ve gerçek
..
haziranın rutubet ıslaklığına
babamın göçüyle belendiğim zaman
çocukluğumun
çığ altı duygularıyla büyüdü düşsüzlük
sakal çıkmamış yüzümde gezinen
her acıyan elin iziyle
yetim utangacı hayatı
annemin gözyaşlarıyla tanıdım
dudaklarımın kıyısına tutunmuş gülüş
tuzlu suların hikayesiyle somurtunca
bütün masallarımı
babamın ayak ucundaki
çınar ağacının köküne gömdüğümü hatırlıyorum
akşam üstleri duvar köşelerine çömelip
kağıttan umutlar büyüttüğümde
sokağın bütün babaları gelir
onun mutlaka işi çıkardı
yada ben öyle olmasını umardım
kısa pantolonumun cebine
bekleyişimi koyup
yarına kaldırdığım sarılışımla
karıncalarımı doyurmaya giderdim
birdenbire büyüdüğüm halimle
siyah beyaz fotoğraftaki
o yakışıklı suretiyle hatırlıyorum onu
aklımın arzında onurunu
yüreğimin vatanında adamlığını
oğluma vasiyet olarak saklıyorum