1
Yorum
2
Beğeni
4,0
Puan
806
Okunma
I.
İncir ağaçlı parkta yürüyen ruhum
İki salıncak arası endişe
Yaşlı bir adam
Şu tuhaf sesli pazartesi akşamı
Öylece ağlamak geliyor içimden
Kaç kez duymuştum
Bir vapurun amiyane kalkışını
Hasret teorileri üreten aşklar
Yalnızlığın biçilmez kaftanı
Saat beş hüznü bitirme vakti
Bir mum daha söndürüyorum asmalı balkonda
Çek çıkart beni bu kaostan
Oysa son nefes
Neler kaybetmiştik o masada
İşte yitilmişliğim işte yalnızlığım
İşte sensiz geçen bir dakika daha
Hüzünlü pazartesi akşamları
II.
(Metrodayım, renksiz haritalar
Veronika ve Aleksei koridorda yalnızlıkla sevişiyor
İyice özlemek geliyor içimden
Yankılanmayan sesler ve tragedyam!)
Kuzey Hırvatistan
Ve yaşlı Kızılderili
Sizi bir saniyeliğine sevebilirim
Sevebilirim fakat durumum buna müsade etmiyor
Aklım karma karışık Çarşamba Pazarı
Tanrım eskizlerimi bir görsen
Sancılı doğumlar üretiyorum peşpeşe
Bir hüzün ikiz hüzün
Sabahın ertesinde yeşeren begonyam
Ölüme henüz geçit yok.
Beni beklersen bir gün
- hangi günün sorusu -
İnan bana pazartesi akşamları çok soğuk
Ellerin, yalıtımlı aşk
Devletin hasret tohumları
İki ödenek üç hasret
Göçüp gidiyor kuşlar
Bu kadarlık yeter.
III.
Kısaydım
O uzun yazlarda
Yalnızlığa baş vermiş mutluluğum
Pek kısaydı o zamanlar mutluluk
Sesi kalın amca ve mor kedi
Buyurun pazartesi akşamına
Benzersiz bir yaratılış bu
Gün yüzü görmeyen melodi
Do ve re ve mi
Hepsi birlikteyse
Yalnızlığımı en çok seninle seviyorum
4.0
100% (1)