18
Yorum
38
Beğeni
5,0
Puan
1962
Okunma

’Ey beni onulmaz yaralarla bırakan yedi renge çalan kan’
’Gizlice devşirilen sustalının ağzında gerilen damar!’
Bilin istemezdim ama; işte söylüyorum
En güzel gülüşüyle seslense çıkıp gelse ecel
Bu ses cebrâilin sesi der İsmailce süslenirim
Annemin kederli, badem nefesli dudakları boynumu öper
Gözünden akan zambak yangısını doldurur heybeme
Göğüs kafesini parçalar gizliden yuttuğu ağıtları -uğurlar-
Böylece geçerim hüzün kaplı uçurtmaların gölgesinden
Denizden hayli uzağım lâkin dilimde tuz tadı çenem bağlı
Ardımda çocukluğumu, güllerle donatılmış beşiğim bırakırım
Salâ veriliyor duyuyorum nidâ ki içimin göklerine kanat kanat
Cebimde at nalı, gözlerimde geniş kanadıyla Annemin tülbenti
Çekilir içimden ninni sesleri suskuyu örtünen vurulan Anka’yım artık
Dilimin servisinden sızan kelime-i tevhit kadar değerli kafiye bir giz
Güveyliğimin yanında şeb-i arûsuma doldurduğum çeyiz
Çıkarım sunak taşının üstüne -insanların en güzeliyim artık-
Bilirim ölmenin hicret olduğunu, göğü süsleyen bulut olmayı bilirim
Bilirim kırklara karışmayı yılkı sürüsü gibi doludizgin -silkinirim-
’Ey kadim mısraları gezen tehdit altında ki meşhed’
’Korkarım haritasız çöllerden garba düşer kızıl bir cem’
Saçlarımı öpücükle tarar sunak taşı susar dilimin kesilen şiirleri
Dirimlerimden ve dilimden arınır imgelerim: Şerheyleki şiir bir ihtilâl
İhtilâlim intihara dönüşüp kesilen damarım boşalmadan
Konuşmak istiyorum kurşuni öfkeyle arşa kanatlanmadan
Sonra; kendimi sevinçle atarım buğday kervanlarına
Uykularımı huşu içinde öğütür yel değirmeni ustaları
Şafaktan süzülen an gibi otağını bağrım üzre kurdu güneş
Yakamozlardan gergef beşiğimi dokudum -dolunaylarca-
Çünkü bir Anne ellerine doğrulur beşiğindeki çocuk
Çünkü isrâ’dır samanyolu bütün yürümeler kâlû bela
Ben ölümü kalbimin panayırı, sinemi dolduran Elif bildim
Zambaklar durdu geceye tuttu en vurgun yerimden
Binlerce şiirin içinden bir mısrayı bir redifi -sadece ateşte okunan-
Ayağıma taktığım pranga gibi dilime kilitledim bekledim
İlkbahar esrimesi ışıklarla kalbimi gümüş taslarda ezer
Kanımdan kınalar yakarım; taki çöl toprağının dudaklarına
Kan sağanağı başlayıp çığlığımın yankısı çözülene değin:
Baştan sona hüzün baştan sona yadsıyana kadar yüzüm
’Değişmekte haritam sahibini aramakta yılkı bir küheylan’
’Ey tut beni bırakma kanıma söz değiyor tünüyor nisyan’
...........Bu sayfayı ziyaret eden her çift göz keder elem görmesin yaş süzülmesin acılara
teşekkür ediyorum seçime seçkiye .
5.0
100% (37)