7
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
1594
Okunma

Düşmüşlüğümden
düşünmüşlüğümden
dökülen kirpiklerimden asıldı aşk
Akşamüstü kahkahasında
boşluklarına çarpan karanlıklarında
gövdemi anlıyorum
Bugün perşembe
yerde kar var
üzerinde acımasız ayak izleri
gökte ay
konuşmaya batan susma
Hüzne bulanan neşe
ve keyfi kaçan bir portakal ağacı
Yalnızlık
Ben
ikimizden biri olmayı diledi
hangi sözcük ateşe dönmezdi ki şimdi
kalemin ucundan kenarından kuytusundan gecenin
Hayata
boşluğa susmak
tenin gözden akması
yürek taşması
cinayet dirilmeleri içerde
Vardiyasız saatler
Ağzının sıcağını beklemek
acı güzelleşene dek
Gidecek kimse kalmadı
terkedecek bir şey de
çünkü
dilsizdik
çünkü canımız yırtılıyordu
yaramız vardı