7
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
2435
Okunma

sessiz durmasından korkuyorum zamanın
çıt çıkmayan bir konumda yaklaşan rüzgarın cüssesi
aklımın en romantik sancılarını dağıtıyor umursamadan
tek başıma bir kentin özlemini büyütmek
büyütürkende büyüyen aşka susmak zor iş
sessizce akmasından kaygılıyım zamanın
ve hesabım tutmuyor kendi içimdeki çığlıkla
az önce belkide
belkide sonradan olacak bir hal
ama nereden geldiğini bilmediğim
olduğunu hissettiğim bir yalnızlığı bekliyorum
sessiz zamanın ayarsız kalışı derinleşiyor ruhumda
bin kere tövbe edip sonra yeniden ayaklarımı uzatmaya benziyor günaha
kasılmış belkiler ve keşkeler artık kabuslarımın hayati belirlemeleri gibi
uzak düşlerin ölü vaktinde ter içinde uyanamamak rüyalardan
belkide kendime ayıramadığım bir anlamdır çözemediğim
ayaklarımı uzattığım sislerin arasından göremediğim yüzlerin
tek celsede düşüp yerle bir olduğunu bilmeden
bildiklerimi manalı sanarak kendimi kandırdığım bir yalanmışım
ama farkında olmadan
sadece yaşadığımı sanarak işte
belkide rüyaları benzerlik taşıyor diye hayallerle
hayallerin düşlerinde tanışmışım seninle
avuçlarına bir kasırga sığdırdığını avutarak yüreğime anlatmışım
oysa ki ne kasırga vardı ortada
nede yüreğime söylediğim sandıklarım
kıyasıya bir durum aldatmacasıymış bu
savrulup durmuş aşk diye yorumladığım senin kıyılarında
başka telaşlarla karşılaştığım günlük dertlerimde
birinden sorsam olduğum vaziyetin son düşsel vurgularını
derki çoktan ölmüşsün
ama öldüğünü ispat için yaşamaya vaktin yok
suskunluğumdan kalan tılsımlı suslar dökülüyor dudaklarımdan
ağır çekimde adımlıyorum caddeleri gecenin en arsız vaktinde
koyu kıvamlı saf bir efkar ki dolaşan damarlarımda
ve öne eğik başım
kulaklarım rüzgarın fısıltısında
göğe bakıyorum sonra, simsiyah bulutlara
karanlığın ortasında ay ışığını nasıl da süzüyorlar inceden
soğuk içine işliyor köşebaşında ıslanmış bir kedinin
ayak izlerimi sürüyorum caddenin her köşesine
tam burada, orta yerinde caddenin bir avuç zaman tıtıklayarak
asılı kaldığım şeytan tuzaklarından
sonsuzluğa kapanıyorum
tanıdık gölgeler sarıyordu aramızdaki çıplaklığı
ve sen karanlığın cazibesine kapılıp kayboluyordun
ben o günden beri kanayan dudaklarıma büyük harflerle
iki taraflı acılar ezberletiyorum