Bir kelamla fethedip gönüller ülkesini
Muhabbet kitabını yazmaktır sana sevdam
Yüreğe yoldaş bilip hakikat ilkesini
Riyalara kabristan kazmaktır sana sevdam

Ashab-ı Kehf misali uyutup bilgeleri
Geceye sürgün edip kimliksiz gölgeleri
Kimsenin bilmediği en ücra bölgeleri
Bir derviş kisvesiyle gezmektir sana sevdam

Mansurca "enel hakkı" en kutlu esvap sayıp
Hakka giden yolda ki günahı sevap sayıp
Kendinde bulduğunu varlığa cevap sayıp
Kâinatın sırrını çözmektir sana sevdam

Yusuf’un nuru ile zindanları boğdurup
Züleyha’nın gönlüne çağlayanlar sığdırıp
Ve Kenan diyarına rahmetleri yağdırıp
İblisin şiarını üzmektir sana sevdam

Hüsnü zan’a bölerek cümle kahrın cemini
Bir imtihan saymaktır hem dünü hem demini
Aşktan yaka silkerek edilmiş her yemini
Gözlerine sığınıp bozmaktır sana sevdam

Bazen aynadan bile gizleyip gözyaşını
Dosta düşmana karşı dik tutmaktır başını
La havleyle işleyip sabrın lületaşını
Bir mürşit tesbihine dizmektir sana sevdam

Eyvahları döşürüp eski aşk yarasından
Fecri sadık damıltıp gecenin karasından
Yüzü hüsrana dönük bir yürek arasından
Bin umut ışığını süzmektir sana sevdam

Şükrederek Allah’ın doksan dokuz adına
Secdeye kapanmaktır her şerrin inadına
Yüzünü dualarla bir melek kanadına
Bir nûn ve kalem ile çizmektir sana sevdam

Sayfa sayfa taşarken yüreğimden heceler
Bir biri ardı sıra çözülür bilmeceler
Her şiir doğumunda uzadıkça geceler
Sabahı göremeden sızmaktır sana sevdam