2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
780
Okunma
Yıllar sonra çağlayıp yıktım gönül bendimi
Döküldüğüm Irmağın naza kıyısı çıktı
Mecnuna heveslenip çöle vurdum kendimi
İlk adımda karşıma kutup ayısı çıktı
Ben rüyamda görmedim böylesine afeti
Paçasından damlıyor haspanın zarafeti
Fazla uzun sürmedi gözümün ziyafeti
Bakışımı sezince küfrün iyisi çıktı
Gıdısından bir buse almak idi muradım
Nice taklalar atıp bir pundunu aradım
Façayı yenileyip saçlarımı taradım
Jöle diye sürdüğüm Sığır Mayısı çıktı
Kafama koyduğumu bir şekilde yapardım
İnadını kırarak yüreğini apardım
Israr ettim, dil döktüm randevuyu kopardım
Düştüğüm o gözleri gayya kuyusu çıktı
Bir buseden ne çıkar öpeyim dedim biraz
Nazlanır sandım yine hiç etmedi itiraz
Yanakları elmaydı, dudakları al kiraz
Nasibime nedense kurtlu kayısı çıktı
Usul usul soyundu işte beklenen gündü
Saçlarına sarıldım sarı siyaha döndü
Gözlerine bakınca bütün iştahım söndü
Maviş gözler elanın üç ton koyusu çıktı
Saçındaki aklardan utan dedi ukala
Dedim cami yıkıksa mihrap ayakta hala
Kırktan sonra azanın sonu belli pekala
Ecelin yakın dedi aşkın büyüsü çıktı
Hiç aklımdan çıkmıyor sırıtarak gidişi
Muhallebi yiyorken kırdık son azı dişi
Ölsem hayırlı dedim o pamuk bozdu işi
Çünkü köyün imamı kızın dayısı çıktı
Mutlu AYDURMUŞ
5.0
100% (4)