2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1379
Okunma
dudakları soğuk kâselerde hatıralarımı yutkundum
ellerimle işlediğim her yapıtı kalbim devirdi.
oysa,
kalbime el verenlerin izi hiç silinmedi.
silmediler de.
ceplerimin deliğinden sızan dünya ağrısı
içtiğim acıyı tazeledi yenisine eskiydim,eskisine beter.
saçlarıma inen karlar yeterlidir ağarıp ağarıp döküldüğüme şahitlik.
yüzümdeki buhurlu iklimler
tuzla buzun kardeşliğine rehin tutulmuş
çözülen her damla yalnızlık yadigârı kâseme düşüyor
içiyorum iki kardeşin hilkatını
göğüne ilişik bir memhûr
masalına inanç kaybı bir resmiyet.
ürperemiyorum aşka bile
konak konak yalnızdım,yıkıldım rüzgara.
diyeyim
çölüne bitişik, ömrünün yaprakları eteklerinde
sızlayıp sararan.
II
böyle kaldım
her iklim neresinden acır biliyorum
yol aradığım
yol olduğum göçebelikten.
dilimin altında geçen ırmakların gürül gürül sesine gidiyorum artık
ey güzeller güzeli
çaput tutmamış dalım
kırılan testilerin peşinden.
konuşmayan evlerin yasında büyüdüm
o devasa,katı kalın elbiseler giyinmek zorunda kaldım hep
bir duvardan fotoğrafımı düşürdüm
say beni, şimdi herkesten düştüm.
ne kaldı bana
iğnenin sadakatine yalvartan
kimselerden
h’iç sesim çıkar mı yetişip bir kulağa döndürmek için ayaklarından.
III
gecelere yürüdüm, yürüdükçe gerilen yüzümle
bir tesbih gibi dağılarak
kara bir tepsinin bütün kenarlarını gezdim
kalbimle dursak da bir şey çıkmaz
toplansak da ayrıyız ömrümle.
asıl şimdi
herkes saysın beni.
ey herkes kendimden de düştüm..
/ yüksel batu
5.0
100% (5)