8
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
1819
Okunma
1.
ezgilerden ne haber!
eğriyi doğrultan Âşık veysel nerede!
’uzun ince bir yol’ vardı
şimdi sükut yanaklara indi
çileye yürüyüş başladı
Aşk ne kelime
kezzap çukurunda durakladı arzular
Aşkın bağlarını çözdü gün/ah
-cevşen’i giyinmiş olarak
vakit mayalanıyor; alazlandı özlemle
kararan şu dünyamız vaktini bekler
gurur yaralı, yorgun diyarlar
dağ tepe hüzünlü, dereler de keder
yok oluyor eyüp kanatlı sevgiler
-unutulmuş baharla yaşamak kara-yasdır
-Lâlezar, gülizar namlulardan düşmüyorsa artık
-namlular lav püskürtür gül dallarına
-heba olur tükenir gecikmiş sonbahar
-kaçışır o intizâr bakışlı kuşlar
turnalar durun! uçmayın türkülerden;
birgün şavka kanat açar göçmen ışıklar
nağmenle akseder gökkuşağı
vuslat gecesinden çözülür esaret
-yani türküler size tutkun her tan alacasında
2.
neden güneş hüzün yumağı!
neden örtülmüş karanlığı
-ölüm dur;
perdeleme göğ(s)ümüzü
ey ay!
ruha karanlıkla dökülme
lav püskürtme geceye
nice yıllar yankırsa acılar;
ve azıksız yaşamaya mahkûm bu çocukların
yüreğinde duraksarsa kopan fırtına
misketleri dağıtır hıçkırarak rüzgâr
esaret kuşatır umuda bakışan çocuk gözünü.
-umutlan güzelim umutla-
-gözlerin türkülerle yansır sularıma susar uzakların çengi sesleri.
5.0
100% (28)