0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
819
Okunma
sebepsiz sevmemişim seni
sebepsiz sevmişim
ben hep sevdim bu koca şehri
hep sevdiği için belki de seni
eyüp camini insana boğan sabahını
ney, kaval çalıp ağlayan aşığını
şaşkın gözlerle izleyen turistini
cenazeyi gömen imamını da
ve sevmesini bilmeyen kadınını da
ben hep sevdim bu koca şehri
hep sevdiği için belki de seni
sarayburnunda sana vuran güneşi
minareye benzer kızkulesini
ve ay ışığında süzülen ateşini
ve gözlerine benzediği için belki de
ateş böceklerini sevdim bu şehrin
ben hep sevdim bu koca şehri
hep sevdiği için belki de seni
sahil boyu uzanan martı kırıklarını
balık diye süpürdüğü ekmekleri
ve denizde susamış akrepleri bile
sırf senin kollarına benzettiğimden
sadece senin ellerin gibiydiler
ve ben bu yüzden izin verdim
kollarımdan kalbime akan zehre
ben hep sevdim bu koca şehri
içinde sen olsan da olmasan da
misket şehrimdeki rengarenk diziliş
ve sen milyon boncuğun arasında
bir çocuk gözünde bazen usulca
izleyen, bekleyen arzularla yaşardın
ben o ızdırabın tam ortasında
sana sensiz oyunlar kurardım
şiir yazmayı bilmezdim o zamanlar
ilk gördüğüm kuma seni çizerdim
seni ezberimden daha iyi bilirdim
ben hep sevdim bu koca şehri
hep sevdiği için belki de seni