2
Yorum
18
Beğeni
0,0
Puan
1050
Okunma

raylarından hüzün fışkıran
yorgun bir trenle geliyordun
yitik kentin dar sokağına
yırtık kıyafetli çocuklar vardı
bir de berduş dilenci köşe başında
dalgın bakışlarla yolunu g/özleyen
yalnızlık keşfedilmemişti henüz
“buldum” diye mırıldandım sonra
bulutlar terk etti suyüzünü
yapraklar döküldü saçlarından
güneş ellerine küstü
yıldızlar söndürdü yüreğim
seni beklerken
seni beklerken
adaletsizliğin resmini çizdim
yalınayaklı çocuğun gözlerinden duydum
esaretin yetim çığlığını
kalp atışı sessizliğinde çıktı feryadım
duymadın,
durdu c/anım
seni beklerken
yalnızlığı keşfettim
artık yitik bir kentin
dar sokağında dilenen
adı konmamış bir mucittim
seni beklerken
dar gelirli düşler kurdum
asgari mutluluk kondu gamzelerime
saflığıyla yetindiğim
seni beklerken
harabemde pusu kurdu anılarım
heybeme sığdırdım kefenimi
şimdi
s/aklandığım yerden vur beni
mekanım gözlerin olsun.
Seda YÜKLER