2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1633
Okunma
yağmur sokağında ıslanırken peşin sıra
rüzgarından artırıp kendi bulur adam arkadaş
gölgesinde yaşamak umudun, uygun adım yürümek
dokunmak yalnızlıktan arta kalana
mutluluğun takındığı o umursamaz tavır
(ah bir tavrı takınması yok mu
ısrar etmesi bir duruşta)
saçları yeni taranmış çocuklar gibi
erken kalkmış bir fotoğrafçıyım arkadaş
gözlerim yarı açık, ağzımda uyku tadı
ortaçağ resimleri çiziyorum küflenmiş duvarlara
şovalyeler ve yel değirmenleri
şovalyeler ve saatli maarif takvimleri
bütün isimleri insanlığın dökülüyor bir bir
ortaçağa isimler veriyorum
durmadan kendini vuruyor hasımlarım
karanlık, yeniden karanlık
ülkeler geçiyor gözlerimden
sürekli kendinden söz açan kadınlar
sonsuz bir tünelin iki ucundayız arkadaş
bir kapanıp bir açılıyor sahne
bak! göz kırpıyor şimdiki zaman çocukları,
alkış tutuyorlar ardımızdan, sabret!
hasımlarım seni de arıyor elbet
sanki sussan ne çıkar
ne çıkar söylesen sustuklarını
yola çıkalım bir ikindi vakti
okullar falan dağılmadan arkadaş
kilise çanı altı kere vurmadan karanlığı
samatya otellerinde soluklanırız
eşgalimiz silinir haber bültenlerinden
modern öfkeler besliyor hasımlarımız
ellerinde kan, ellerinde revan, kükürt kokusu
ellerinde bir türlü bir yere koyamadıkları
modern öfkeler besliyor hasımlarımız
ellerinde ortaçağ mızrakları
5.0
100% (4)