eski annem mavi bir pencereden bakar
mavi bir pencerenin eskimiş pervazından
elleri kırış kırış, eteğinde kayısı çekirdekleri
sıkışıp dağılır bir şarkı gibi
bağlanıp çözülür bir umut gibi
büyür böylece mutluluk
hiçbir zaman bizim olmayan mutluluk
eski bir fotoğraftan dilimize bulaşır
gülümser hatıralardan yapılmış eski bir çocuk

bilenler bilir arkadaş! denizdeki maviyi
sarıyı ve sabahlara bulaşan ilk sigara külünü
gökyüzüne kıyısı olan anneleri
gülüşleri uçurtmalara takılıp
yağmurla hüzünlenenleri

bilenler bilir ebet!
güneyden esen rüzgarın adı neydi
hani şu baş ağrıtan
anne! çoraplarım hala çıkardığım yerde mi
hangi şarkı iyi gelir büyüme sancısına
saat kaçta uyanırsam en iyi

"di"li gelecek zamanları susalım arkadaş!
"den beri"li geçmis zamanları da
haziranın ikinci cumasını mesela
sapsarı bir yaz, ardından sokak kedileri
umutvar bir yaz ve durmadan sokak kedileri

(sizi ne çok sevmiştim bilirsiniz sekiz yaş arkadaşlarım
sonra önüç yaş arkadaşlarım
ilk arkadaşlarım yani
gözlerinde durmadan, durmadan umudu sakladığım)

eski annem benim, masmavi bir pencereden bakar
gökyüzüne açılan bir pencerenin masmavi pervazından
elleri kırış kırış, dişleri altın sarısı
gözleri eski bir umutun kadim alacaklısı