0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
902
Okunma

ey hayat, seni yazarken boca ediyorum bütün korkularımı
ey hayat, seni yazarken ölüme cesur adımlarla yürüyorum.
yani senden yana kalmıyor hiçbir endişem
ve kalemim öyle yürüyor ki, sokak başlarına doldurduğun ve acımadan attığın
onlarca masum insanın cansız bedeni beni korkutmuyor,
gördükçe yüzlerini biraz daha yürekleniyorum aksine.
çünkü yüzlerine sanki gökten inen mavi bir parıltıyı tebessüm ettiler.
onlar da ölürken korkusuzdu,ölüme halay çektiler.
ey hayat!sen nerde bir mazlum varsa çökerdin üzerine biliyorum
köşeye sıkıştırıp önce sindirip sonra öldürmekte ustasın
sen taktiksel bir dehasın. üstüne yok, alkışlıyorum seni
yanlış anlama beni,
kıçımla gülerek,kahkaha atarak,despotluğuna öfkelenerek
alkışlıyorum seni.
sen bir kancıktan daha kancıktın,pusu kurmasını
ekmeği için mücadele edeni vurmak için her an fırsat kolluyordun
nerede yakalasan bileylenmiş giyotinlerinle boğuyordun.
oysa bilmediğin ve unuttuğun bişey vardı
her ölüm bizi biraz daha cesaretlendiriyordu
birikmiş korkularımızı üzerimizden atıyordu
üzerine üzerine geliyorduk
göğsümüzü duvar gibi siper edip
ölümüne yürüyorduk senin sokaklarından.
şimdi bu sokaklardan beni kim sürebilir ki
her gün biraz daha umudun harlandığı yüreğimle
delikanlı gibi çöküyorum kancık pusularının içine.
bu oyunu ben ve benim gibiler bozacak diyorum
hani sonu ölüm olsa bile
yürüdüğümüz bu yolda korkularımız değil
cesur adımlarımız utkuyu kazanacak..
ve sen hep kaybedeceksin ey hayat!
hep kaybedeceksin
hep kaybedeceksin!!!!!
ekim/2014