2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1551
Okunma

Kayıp bir kentim bu fani dünyada
Mumla ararlar beni
Şu yanan güneşe rağmen
Atalarım cennetten kovulmuş
Aşk için
Aşkla aşkı için
Masumum demek isterdim
Ne var ki düşmeden henüz ana rahmine
Şeytan vücud bulmuş
Ve şeytansı hesapla çizilmiş yolum
Bağlanmış muskayla bir kerre
Aklım fikrim ve de elim kolum
Naçar kalmışım döneceğim yön, bakacağım yüz yok
Ne bir adım öte ne bir adım geri
Aşkın göbek taşında
Boylu boyuna uzar heybetim
Merak buyrulmasın
Yakında başlar benim de dünya gurbetim
Kaynayıp duran dillerde
Çığlık çığlığa susan asırlık bir türküyüm
Acıya kesmiş
Berim yok ötemde başladığım yer
Kuşkularım ateşten libas
Sarmış çürümeye nazır bedenimi
Ezelden düşmüşüm gurbete
Bu babamdan kalan yegane miras
Yüreğimin sızısıyla başlıyor her günüm
Ebede dek sürecek biliyorum bu dünya sürgünüm
Şimdi dünya gurbetinde aşikar bir hazineyim
Kalpler kör olmuş bilmezler beni
Kumaşım altın iplikle dokunmuş
Baha biçilmez ederim
İnsanım etten ve kemikten
Çiğ süt emmişim annemin göğsünden
Dönmüşlüğüm var Rabbe verdiğim sözden
Bir atam Habil benim
Kan doludur kırbam kan yutarım
Vicdanım Mezopotamya’da tutsaktır
Kabil de olsa benden olanı keserim
Kalp bilene, hal bilmeze
Güle, güne, gönüle;kurda,akrebe,çayana
İlla sevene beyandır halim
Her şeye rağmen özüm altındır benim
Bütün çiçeklere vatandır kalbim…
5.0
100% (5)