Adını koyma soylu da olsa
Dur bu sefer kulağına ezanı okuma
Ateş olur gül bahçesi yanar çimenlik
Kaburgamıza sığmaz bunca his
Kalp kalbe vurur hududundan taşar aşk
Ruhumuzda başlar bitmez bir şenlik

Germe gönül yayını
Menzilini aşmasın bu sırlı aşk
Hedefi vurmazsa yüzü kızarır
Tarifi olmasın tarih de düşülmesin
Gülsuyuyla yuduğum gönlüm
Divit divit nakşolduğun sayfalar sararır
Yüz dönersen sarıldığın bu kalpten
Can ipliği düğüm düğüm kırılır

Budama ruhumun nahif hislerini
Boy verirse kalbime ektiğin mecnun aşk
İklimler üzere sultan olursun
Ahu gözlerinle mühürlersen gönlümü
Meşk kokan sözlerinle sermest edersen ömrümü
Varlığımı kapına geda bulursun

Kaideleri olmasın bu nazenin rabıtanın
Aşk teklifsizce aralasın kalbimin kapılarını
Cüluslar dağıtarak kurulsun tahtına
Avuçlarından yükseltsin güneşi
Karanlık yüreğimin sathına
Sabırsız bir üveyik havalansın
Konsun dalı kırık bahtıma
Gülsün bir kere de acıya kesmiş bu renksiz yüz
Başlasın ihtişamla mutluluğa gebe gümüşten zamanlar
Bitsin artık dünyamı alt üst eden
Yarım kalmış illetli cüz

Beni bimar kılıp aklımı evvel eden kınalım
Can evimden vuran yüreği yangın yaralım
Kendince büyüsün bu hudutsuz sevdamız
Okumayalım kulağına ezanı
Bir adı olmasın zira bu dünyayla da kalmasın
Cennete uzansın bu aşk ,cennet bakışlım…