orada bir nar çatlar kendi gününde değil vakitsiz
iki bıçak arasında bilenip gidiyorum kaç asırdır
kendime düşman kesildim
havada ceset koktu
rüzgar ölülerimi taşıdı
ruhlar tanık bütün cinayetlerde
ki ölüler kadar yaşayanlarda sahipsiz.

çılgın dehlizler şaha kalkmadı deniz sessiz
attığım voltalar sessiz
iki bıçak arasında kesiliyorum yersiz sebebsiz..

burada bir nar dağılmış
üstüm başım kan içinde
terli duvaklar örtünmüş kırmızı çapaklarım ağlıyor
ikramı kâsesi kan dolmuş kadehin
ey beyhude
kim kimi yarasız sanmış..

şurada bir yürek nara bin olmuş
yarama sayıyorum taneleri
kabuğuna sığmıyor avuçlarımda atıyor kalbin atışı
iki bıçak arası yazgıma
bir ayet şiir iliştirdim
bütün ömürler vakitsiz dolmuş..

ey eski dil eskiyen menzil
yol
öksürüğünü yutan kervan sürüleri
kalbimi bunca yıl bir deve sırtında taşıdınız
bir molada düşürüp gittiniz..

iflahı yok pas tutacak iziniz
yolunuz diş dökmeyecek bir daha
her kalbi nar gibi kestiniz..

-meğer bıçak tutmak için büyümüş elleriniz..

/ Yüksel Batu