10
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
2579
Okunma

1912 8 ekim
sofia yüreğin bulgar meyhanesi
meriç sınırından giriş yaptı mektubun
barut kokuları
siyah cesetlere inat
yüzer kere uğradım satırlarına
cahil kesildi çıbanlı bedenim
karanlığıma sindi kocaman gözlerin
hayaletin sehere sızıyor gitme
istemedim
çocukluğuma kurşun sıkmayı
yırtık çarıkları izledim savaşırken
ekşimiş üniformalara yakılan kınaları
söyle
kim ister kiraz toplamak varken vurulmayı
eğer
yolun düşerse kerpiç haneme
selamı ilet bulutlara
taş toprak arasında kaleme çektim hayalleri
sardunyaları suluyorsun
sigaram içine çekiyor ciğerimi
ve
zevkine dalıyor bakış boylu boyuna
sevişiyoruz ortalık yerde yanakların allı turna
kuduruyor deniz
patlıyor gökyüzü kinimi kıskanırcasına
çekin göğsümü çarmıha
çığlıklar yapıştı soğuk bağrıma
kanlı martılar küfrediyor kaderime
bitsin
siyasi belanız
dirhem dirhem tükeniyor varlığım
küflü nefesin intiharı yakın
dayanamıyorum
kurtlar kemiriyor sabrımı çürüyorum
saat doldu
ağdalı hasret pimini çekti
kadınım
koca sazımın bam teli
hoş geldin
...
lamour
5.0
100% (25)